Yazı Arşivi

03 Nisan 2023

Adem Beyaz* Platon’un eserleri arasında Mektuplar, sahte diyaloglarının hemen ardında yer alır. Mektuplar, Platon’un eserlerinin alışılagelmiş anlatım üslubunun dışında diyaloglar hâlinde değil de yalnızca tek bir kişinin muhataplarına hitabı olarak oluşturulmuştur. Günümüze on üç mektup ulaşmıştır; ele aldığı mevzuların daha anlaşılır kılınması için bu mektupların amaçlarına veya kronolojik bir sıralamaya göre değil de hitap ettikleri…

03 Nisan 2023

Mustafa Eroğlu Oryantalizmin Tanımı Oryantalizm kelimesinin kökü güneşin doğduğu yer anlamına gelen Latince orient kelimesine dayanmaktadır. Coğrafi olarak Orta Asya ve Ön Asya ülkelerini işaret etmek için  kullanılır. Bu kavram Almancaya Latincede “doğmak ve yükselmek” anlamında kullanılan “oriri” fiilinden türemiş ve “Oriens” kelimesinden geçmiştir.[1] Ayrıca Alman literatüründe “Orient” sözcüğüne eş anlamı olarak yine Latinceden türeyen…

03 Nisan 2023

Rıdvan Aydınlı* Günümüzde pek çok kötü çağrışımı olan bir kelime goygoy. Sosyal medyada veya bizatihi gençlerle geçirilecek birkaç saatte, Türk Dil Kurumuna göre “eskimiş” olan bu eylemin (bkz. goygoyculuk) ve ism-i failinin (bkz. goygoycu) genç kuşakta her gün biraz daha artarak kullanılmakta olduğunu görebiliriz. Zaman içinde anlam kaymasına –ve belki genişlemesine– uğramış bu kavramın aynı…

03 Nisan 2023

Hewal Balık Deniz kıyısında bir şehirde, dağlar arasındaki küçük bir şehri özlemekteyim. Özlemekten ziyade, çocukluğumu bıraktığım sokaklarda gezmekteyim. Deniz hep acayip gelmiştir bana. Ufuk çizgisi olmasa, denizin sonsuzluğuna dalıp kaybolurdum galiba. Ben çocukken baktığım her yerde gözüm sonu olan bir şeye çarpardı. Çünkü dağlar vardı. Arkasını hayal eder, hikâyeler yazardık. Bazen Kaf Dağı’nı düşünür, Simurg’u…

02 Ocak 2023

Asım Cüneyd Köksal* İnsan seçimlerinde ne dereceye kadar özgür sayılabilir? Bir taraftan doğanın bir parçası olması bakımından insanın tabi olduğu yasalar, diğer canlılarla müşterek olduğu yeti ve kuvveler ile diğer taraftan akıllı bir varlık olması bakımından sahip olduğu nitelikler, onu ne dereceye kadar özgür kılabilir? Bu soruları, İslâm düşünce geleneğinde irade özgürlüğü problemine tahsis edilmiş…

02 Ocak 2023

Söyleşi: Kadir Filiz   Filoloji, tarih, felsefe ve arabistik alanlarında eğitim gören Dag Nikolaus Hasse, Londra Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamıştır. Almanya’da Würzburg Üniversitesi’nde felsefe bölümünde hocalık yapmaktadır. Orta Çağ düşüncesi ve bilimi, Arapça felsefenin Latin dünyadaki etkisi gibi alanlarda önemli çalışmaları bulunan akademisyen, çalışmalarıyla Almanya’nın en önemli ödüllerinden birisi olan Leibniz-Preis’ı almıştır. 2016 yılında yayınlanan Success…

02 Ocak 2023

Richard Capobianco* Neredeyse 40 yıldır Heidegger’in düşüncesi üzerine kafa yoruyorum ve son zamanlarda özellikle “geç dönem Heidegger”e yöneldim. Geç dönem Heidegger, erken dönem Heidegger’den birçok açıdan farklıdır ve bu farklılıkları şu üç kitabımda tartıştım: Engaging Heidegger (Heidegger’le Meşgul Olmak), Heidegger’s Way of Being (Heidegger’in Varlık Yolu) ve yakın zamanda yayımlanan Heidegger’s Being: The Shimmering Unfolding…

02 Ocak 2023

Emre Şan   Fenomenoloji ve antropoloji arasındaki kuramsal ilişkiler yirminci yüzyılın en verimli tartışmaları arasındadır. Bunlardan birine Sabah Ülkesi’nin 73. sayısında yayınlanan Edmund Husserl’in Lucien Lévy-Bruhl’e yazdığı ünlü mektupta tanık oluruz.[1] Bu mektubu ve onu açıklayan zengin giriş yazısını okuduğumda eldeki yazıyı yazmaya karar verdim. Çağdaş fenomenoloji Husserl’den bir yüzyıl sonra kendini antropolojinin sorularıyla yakıcı…

02 Ocak 2023

Selahattin Akti* Batı Felsefesi Tarihi adlı eserinin girişinde felsefenin teoloji ve bilim ile olan ilişkisine değinen Bertrand Russell, felsefeyi diğer ikisinin arasında konumlandırır. Ona göre felsefe, bir yandan teoloji gibi sağlam bilginin şimdiye kadar kesinleştiremediği konulara yönelik spekülasyonlardan oluşurken, diğer yandan bilim gibi, geleneğin ya da vahyin otoritesi yerine daha çok insan aklına başvurur. Bu…

02 Ocak 2023

Jeffrey Andrew Barash*   “Hipotezler” dizisi dâhilinde sunduğum kısa katkı, son dönemde çağdaş tarihsel teori söylemi çerçevesinde ortaya çıkmış temel bir kavram olarak gördüğüm şeye odaklanır. Benim analizim elbette hipotetik; üstelik sadece teorik niteliği bakımından da değil, aynı zamanda benim ana dilim olmayan bir dile mensup Evidenzwandel teriminin inceliklerini yorumlamayı önermemden dolayı—benim ana dilimde bu…