Dosya


02 Temmuz 2025

Ekrem Demirli Modern araştırmalar, çocukluğun zihinsel ve biyolojik bir konu olarak ancak modern dünyada ortaya çıktığını, özellikle yetişkinlik çağının sorumluluklarının ve imkânlarının tanımlanmasıyla birlikte çocukluğun anlamının ortaya çıkabildiğini dikkate alarak dinî hayatın egemen olduğu çağlarda “Çocukluk bilinen bir konu değildi” veya “Orta Çağ’da çocuk yoktur” gibi iddialarda bulunmuştur. İlk bakışta oldukça iddialı ve şaşırtıcı gelen…

02 Temmuz 2025

Hasan Sevil Masumiyet kelime manası itibariyle muhafaza edilen demektir. Çocukluğun en önemli sıfatlarından biri masumiyettir. Doğumundan başlayarak ileriki yaşlarına doğru, akli ve bedenî melekelerinin artmasıyla azalan masumiyet bir korunma anlamı içerir. Çocuğa gelebilecek muhtemel zararları engellemek manasında anlaşılmalıdır. Bu meyanda masumiyeti görebileceğimiz yerlerden biri çocukların yanı sıra  peygamberlerdir. Ehli sünnet itikadına göre peygamberlerin hususiyetlerinden biri…

02 Temmuz 2025

Barış Albayrak* Değer başlı başına zorlu bir kavram. Felsefecilerden sosyologlara, ekonomistlerden antropologlara, başa bela olmuş bir kavram. Çünkü çoğunlukla tarihsel ve toplumsal süreçlerin oluşturduğu dinamik bir kavram. Örneğin felsefede değer, özellikle doğruluk-hakikat kavramıyla yan yana düşünüldüğünde çetrefilli bir hâl alır. “Doğru mu değeri belirler, değer mi doğruyu?” sorusuna birçok kişi hemen kesin cevaplar verebilir. Doğruluk…

02 Temmuz 2025

Selman Bayer   Yunan filozof Anaksagoras, dünyaya ne için geldiği sorulduğunda şöyle cevap verir: “Bakmak için.” Yunus Emre “Bu dünya bir pencere her gelen bakar gider,” derken Anaksagoras’la aynı yerden konuşuyor gibidir. Bakmak hayatın sırlarından biridir. İnsan bakmayı öğrenerek görmeye başlar. Bakmak bir mesafeyi gerektirir. Bu mesafedir öğrenilmesi gereken. Çocuk bakmayı bilir. Fakat mesafeyi bilmez….

02 Temmuz 2025

Gonca Mine Çelik* Her gün onlarca yeni çocuk kitabı yayımlanıyor. Raflar rengârenk kapaklar ve sevimli başlıklarla dolu. Ama bazı kitaplara sadece göz gezdirilip geçiliyor, bazılarıysa bir çocuğun zihninde yıllarca yer ediyor. Kalıcı olanı ayıran şey ne? İyi bir çocuk kitabı nasıl olur? Bu sorunun cevabı sadece “eğitici olmalı” ya da “resimleri çok tatlı” gibi kestirme…

02 Temmuz 2025

Adem Beyaz* Tarih, süreç, gelişim ve ilerleme gibi kelimeler bizim için artık o kadar sıradan ki günümüzde kastettiğimiz anlamlarına sanki yüzyıllardır ve hatta bin yıllardır sahip olduğunu düşünebiliriz. İnsanlığın en eski anlatı, hikâye ve masallarının çoğunda elbette bir tarih anlatılır. Antik Yunan yazarlar Thukydides ve Herodot ile tarih yazımının ve tarihçilik mesleğinin başladığı kabul edilir….

02 Temmuz 2025

Mustafa B. Bozkurt*   Fransız tarihçi Philippe Ariès, 1960’da neşrettiği L’Enfant et la Vie Familiale sous l’Ancien Régime [Eski Nizam’da Çocuk ve Aile] kitabında[1] daha sonraki yıllarda çok tartışılacak bir inceleme yaptı ve çocukluğun “icat edilmiş” bir şey olduğunu iddia etti. Ona göre tarihin geniş bir kısmında, neredeyse Aydınlanma Çağı’na kadar çocukluğa özel bir anlam…

02 Temmuz 2025

Murat Erşen*   Ve yine bu şekilde düşündüm ki hepimiz yetişkin yaşa varmadan önce çocuk olduğumuz ve uzun süre çoğu kez birbirleriyle çelişen ve belki de hiçbiri bize hep en iyiyi öğütlemeyen arzularımız ve öğretmenlerimiz tarafından yönlendirildiğimiz için yargılarımızın doğumumuzdan itibaren aklımızı tam olarak kullanmamız ve yalnızca onun tarafından yöneltilmemiz durumunda olacağı kadar arı ve…

02 Temmuz 2025

Mark Rowlands* Aziz Pavlus’un Korintlilere yazdığı mektuplardan birinde, yetişkin olmanın ne anlama geldiği konusunda kesin bir tavır takınır: “Çocukken çocuk gibi konuştum, çocuk gibi anladım, çocuk gibi düşündüm. Ama adam olunca çocukça şeyleri bir kenara bıraktım.” [1] Son zamanlarda, işler benim için biraz farklı bir hâl aldığından, Pavlus’un haklı olup olmadığını daha sık sorgular oldum….

02 Temmuz 2025

Nathanael Stein* Önce kolay soru geldi; oğlum, dört yaşına bastıktan birkaç ay sonra şöyle sordu: “Gerçek miyiz?”[1] Soru aniden geldi gerçi ama tamamen durduk yere geldi de denemezdi; ben de hızlıca cevap verebildim: Evet, biz gerçeğiz ama Frozen’daki Elsa ve Anna, bu iki karakter gerçek değil. Bitti. Ama birkaç hafta sonraki soru, havuzdan sıçrayan su…