Felsefe


06 Ekim 2020

Yazar: Katarina Majerhold* Aşk konusu birçok insanın ilgisini çekti ama çok az sayıda Batılı düşünür aşkı temel meselesi olarak ele aldı. Bu makalede bunları kronolojik bir biçimde sunacağım. Antik, Sokrates öncesi zamanlarda Empedokles’in Sevgi (Eros) ve Uyuşmazlık’ı (Neikos), Sokratik dönemde Platon’un Eros’u ve Aristoteles’in Philia’sı [arkadaşça sevgi] vardır. Orta Çağlarda Aziz Pavlus’un Agape’si, Aziz Agustinus’un…

05 Ekim 2020

Yazar: Anthony J. Steinbock* Post-sekülerliğin son dönemdeki söylemi, Jürgen Habermas’ın çağdaş seküler Batı demokrasilerinde bir şeylerin eksik olduğu gözlemi aracılığıyla ortaya çıkmıştır.11 Jürgen Habermas et. al., An Awareness of What is Missing: Faith and Reason in a Post-Secular Age, ter., Ciaran Cronin (Cambridge: Polity Press, 2010). Bir açıdan bu farkındalık, liberal devlet ile dinlerinw zaten…

01 Ekim 2020

Yazar: Robert Pogue Harrison* İngilizcedeki geniş kapsamlı “love” kelimesi için Türkçede iki kelime vardır: aşk ve sevgi. Antik Yunanların ise üç kelimesi vardı: kişinin arkadaşları, ailesi ve vatandaşları için duyduğu muhabbet olan philia (anlam olarak sevgiye yakındır); nesnesini arzulayan tutkulu ve şehvetli arzu olan eros (anlam olarak aşka yakındır) ve agape. Bir annenin çocuğuna ya…

01 Ekim 2020

Yazar: Ekrem Demirli Aşk bir irade durumudur.” Aşk hakkında varabileceğimiz en faydalı tespitlerden birisi onun insan davranışlarıyla ilişkisini belirleyen bir ifade olabilir. Aşk bir duygu hâli midir, aklın bir işlevi midir, yoksa tanımlanamayan bir yeteneğimiz midir diye düşünürken onu “irade” zeminine yerleştirmek bize makul bir çerçeve verir. Bu sayede aşk – kendisi anlaşılmazlığı sevse bile…

15 Temmuz 2020

Yazar: Abdullah Başaran Fenomenolojik Okur Okuma eylemi, bileşenleri ve kendi içindeki pek çok dinamiğiyle birlikte, okumanın bir felsefesini öngörür. Ben de bu yazının okurundan okuma eylemine yönelik hergünkü tavrını daha felsefi ve fenomenolojik tavra değiştirmesini talep edeceğim. Zira betimsel ve somutlaştırıcı felsefe yapma usulü olarak fenomenoloji, sadece yargı ve inançlarımızı tespit ettiğimiz değil, sahici olmayan…

13 Temmuz 2020

Donatella Di Cesare Tarihsel açıdan bakıldığında göç hiç de yeni bir olgu değil fakat yirmi birinci yüzyılda yaşanan küresel olaylar bu olgunun önemini ve boyutlarını radikal bir biçimde değiştirdi. Günümüzde göç etme hakkı tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar belirsiz ve yakıcı çatışmalara yol açıyor. Göçü basit bir dolaşım meselesine indirgemek ve buradan hareketle sadece kaçma/terk…

13 Temmuz 2020

Yazar: Jacob Rogozinski Bir krizden bazen felsefe yapma arzusu doğar: Zamanın akışını bozan ve kesinliklerimizi alaşağı eden yeni bir durum tecrübesini kavrama taşıma arzusudur bu. Covid 19’un neden olduğu epidemi de istisna değil. Filozof tabii ki kendini epidemiyoloğun, viroloğun, sosyoloğun, ekonomistin, politikacının yerine koyup krizin nedenlerini tespit etme, krizin üstesinden gelme araçlarını temin etme ve…

13 Temmuz 2020

Yazar: Hélène L’Heuillet Bazı kavramlar herhâlde düşüncemize bir sağlamlık sureti kazandırıyor. İç-dış, mahrem-kamusal, ya da hatta bireysel-kolektif karşıtlığında bu suret belli oluyor. Bu araçlardan itibaren düşündüğümüzde, insanın birlikte varoluşu ya bireyi gruba bağlamanın yollarını arayan bir ortaklık sorunu olur, ya mahrem yaşamı koruma zorluğunu çözmeye yönelik bir bölge sorunu olur ya da “içeri” ve “dışarı”yı…

03 Temmuz 2020

Yazar: Ekrem Demirli Ömrünü kendisiyle kavgayla geçiren birine “öteki insan” ile yaşamadan söz etmenin çağrıştıracağı şey nedir? İnsanın tercihine bırakılsaydı -zaruri ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz sınırlı sayıdaki birkaç insanın dışında- kimle ve neyle yaşamayı yeğlerdik? Günlük dilde kullandığımız kelimelerin ve tabirlerin birçoğunda bizim dışımızdaki dünya ve “öteki insan” itham vesilesi olarak zikredilir. “Ben ahlaklı değilsem bunun sebebi…

14 Nisan 2020

Yazar: Adem Beyaz 19. yüzyılın sonunda, Avrupa’da insanın tüm kültürel üretimlerinin incelenmesinin başlamasıyla birlikte, tarihsel insanın üretimleri de mercek altına alındı; bunlar arasındaki en ilginç üretimlerden biri mitlerdi. Modern tarihçilerin gayretli çalışmaları sonucu, en azından yerleşik toplumların belirmesinden itibaren dünya tarihinin ortalama bir kronolojisi artık çıkarılabiliyordu. Bu aşamada ortaya çıkan en belirgin sorunlardan biri, mitolojik…