Dosya


17 Şubat 2017

Günümüzde “şahsi sorumluluk” şüphe götürmez bir şekilde kabul görmektedir.2 Kişinin kendi sorumluluğunu üstlenmeye hazır olması onun girişimci, aktif, bağımsız ve özerk hareket edebilme isteğini ifade etmektedir. “Şahsi sorumluluk” ikna gücünü hem “insanın kendi suçu olan olgunlaşamama durumundan kurtuluşu” olarak açıklanan aydınlanmadan (Immanuel Kant), hem de devlet paternalizmi ve otoriter tahakküme yöneltilen radikal eleştiriden almaktadır. Bu…

14 Şubat 2017

Bu kısa makalenin en temel düşüncesi dinin, en azından İbrahimî dinler denen Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam’ın, bizi iki farklı biçimde sorumlu kılmasıdır: Kendi cemiyetimiz içindekilere karşı sorumluluklarımız ve kendi cemiyetimiz dışındakilere karşı sorumluluklarımız. “Sorumluluk” derken kastettiğim şey ahlaki sorumluluktur. Nasıl bir özgürlüğe sahip olduğumuz sorusundan ya da iradi eylemlerimizin Tanrı’nın iradesiyle uyumlu olup olmadığından bahsetmiyorum….

10 Şubat 2017

Takdim: “Allah-insan, İnsan-insan ilişkisinin mümkün olduğu ahlaki evren kurgusu nedir?” sorusunun cevabı İslam ahlak felsefesi çerçevesinde insan ve sorumluluğu bağlamında aranabilir. Bunun içinde öncelikle felsefe, İslam ve ahlak terimlerinin kısaca tahlilini yapmak gerekir. Felsefe, varlık, bilgi ve değer üzerine sistematik, tutarlı ve eleştirel düşünceleri inceler. Bir âlimin filozof niteliğini kazanması da Varlık/Tanrı ve varlık/evren ilişkisinin…

07 Şubat 2017

Derginin bu sayısı için benden şu iki soruya cevap vermem istendi: 1) Sanat ve sorumluluk arasındaki ilişki nedir? 2) Sanatçı sanatıyla bir şeye karşı sorumlu mudur? Her şeyden önce bir soru sormak, zaten bir sorumluluk edimidir. Sorumluluk edimi her insanın her etkinliğini şu veya bu meseleye kasıtlı olarak yönlendirmektedir ve soru sormak bir vakum işlemindeki…

02 Şubat 2017

1. Hatırlatma: Felsefe Tarihine Kısa Bir Yolculuk Felsefe tarihinde kısa bir gezinti yapmama müsaade edin. Bu gezintinin amacı alıntılar yapmak değil, toplumumuzun geçirmiş olduğu dönüşümü tasvir etmektir. Hafıza kelimesi bu dönüşüme eşlik etmiş ve bunu kendi gerçekleştirmiştir ve bu sebeple modernlikle birlikte ortaya çıkmış olan paradigmalar, bu değişiminin sonuçlarını bizlere göstermek için oldukça uygundur. Platon’da…

31 Ocak 2017

Sorumluluk kavramı, yani ahlaki yükümlülükler ve görev, özünde etiğin bir parçasıdır. Etik en genel anlamıyla, kişinin neyi yapması ve neyi yapmaması sorusunu ilgilendirmektedir. Bunların son zamanlardaki farklılaşmasını bir kenara bırakırsak, bu “–malı” ve “–mamalı” tavsiyeleri çoğunlukla ya otoriteye (“Çünkü XYZ böyle der.”) ya da şüphesiz bir yasayı içeren uzlaşmaya (“Çünkü biz bunun üzerinde mutabıkız.”) dayanmaktadır….

27 Ocak 2017

Kur’an, insanoğlunun yeryüzünde gerçekleştirmekle yükümlü olduğu emr bi’l-ma’rûf, ıslah, adalet gibi ahlâkî hedefler ve ideallerden söz ederken, bu temel hedeflerin önündeki engelleri aşma hususunda her insan tekini yetkin/yeterli bir varlık olarak tanımlar. İnsanoğluna nispet edilen “halifelik” (Bakara 2:30) ve “emaneti üstlenme” (Ahzâb 33:72) rolleri de tam olarak bununla alakalıdır. Birçok ayette Hz. Peygamber’in azılı düşmanlarından…

24 Ocak 2017

Fıkıh ilmi için insan her şeyden önce sorumlu bir varlıktır. Ebu Hanife’nin “İnsanın haklarını ve vazifelerini bilmesidir.” şeklinde tercüme edilebilecek olan fıkıh tarifi, insanın sorumlu ve aynı zamanda bu sorumluluğun farkında bir varlık oluşunu âşikâr kılar. Fıkıh ilminin konusu mükelleflerin fiilleridir, yani ilâhî hitaba muhatap ve yaptıklarından sorumlu olan insanların ortaya koydukları eylemler ve bunların…

20 Ocak 2017

Ahlak felsefesinin temel problemlerinden biri olan insanın sorumluluğu konusu, İslam kelamında teklif, ilâhî sıfatlar, insan fiilleri (efâlü’l-ibad), insanın iyi ve kötüyü bilme imkânı (hüsün ve kubuh) gibi geniş alana yayılmış sorunlar çerçevesinde tartışılmaktadır. Teklif, en genel anlamıyla, Tanrı’nın insana yüklediği sorumluluklardan söz etmeyi gerektirir. Bu ise insan için sorumluluğun bir bilgi konusu olup olmadığını ve…

17 Ocak 2017

Seneler boyu edindiğimiz tecrübeler, var olan Batı psikoloji ilmi ve dinamik psikiyatrinin insanı tanıma konusunda çok yetersiz kaldığı istikametinde. 1 İlginçtir, ne hikmetse, yüz senedir psikoloji ve psikiyatri var ama insan psikolojisi hep daha kötüye doğru gidiyor. Vesvese (kaygı), enaniyet (narsisizm), bağımlılıklar (özellikle son senelerde izlenen sanallık), öfke devasa boyutlarda arttığı hâlde biz psikiyatrlar sadece…