Yazı Arşivi

08 Mart 2018

Araplar ve Yahudiler, Sami uluslardan varlıklarını günümüze kadar devam ettiren yegâne iki ulustur. Günümüz dünyasında Arapların 400 milyon, Yahudilerin ise 15 milyon kadar olduğu ifade edilmektedir. Bu iki milletin ilişkileri 1948 yılında İsrail’in kurulmasıyla başlamış gözükse de, aslında tarih öncesi dönemler de dâhil çok uzun bir geçmişe ve boyuta sahiptir. Araplar ve Yahudilerin milattan önceki…

05 Mart 2018

Ömrünün son günlerini Kahire’de geçirdiği düşünülen ve 17. asrın sonunda vefat eden Evliya Çelebi, “hayr duâlar ile yâd edilme”yi dileyip eserine son noktayı koyduğu anda ardında dünyada eşi benzeri olmayan bir eser bırakmış oldu: Seyahatnâme ya da yazarının kendi deyişiyle Târih-i Seyyâh. Seyahatnâme başlığının yaygınlığı kitabın orijinal adını gölgede bıraksa da, Târih-i Seyyâh, yani “gezginin…

01 Mart 2018

İslam tarihindeki dört hadise, yalnız siyasi ve askerî değil, aynı zamanda hukuki sonuçları bakımından da Müslümanlar açısından sıkıntılı ve yer yer travmatik sonuçlar doğurmuştur. Bu hadiseler Sicilya’nın Hristiyan hâkimiyetine girmesi, 1. Haçlı Seferi sonucunda haçlıların Akdeniz’in doğusundaki bazı bölgeleri ele geçirip Müsüman ahaliyi kılıçtan geçirmeleri ve Latin devletleri kurmaları, Moğol istilası sonucunda Müslümanların hâkimiyetindeki bölgelerden…

26 Şubat 2018

Postmodern ve postkolonyal bir dünyada çelişkilerin koynunda sürekli değişip dönüşen müze, eleştirmekten kendimizi alamasak da bizi kendisine doğru çekmeye devam ediyor. Kolonyalizmin derin izlerinin silinemediği ancak kültürel mirasın yeniden keşfedilip yorumlandığı, çatışmalı meselelerin yeni paradigmalar çerçevesinde tartışmaya açıldığı bir platforma dönüşen müze, hâkim kültürün çatısı altında farklı kimliklerin temsil edildiği bir “karşılaşma mekânı” olarak da…

22 Şubat 2018

Tarih boyunca farklı dil ve kültürlere sahip toplumların etkileşim içerisinde olduğu alanlarda iletişimin/aktarımın sağlanabilmesi için ihtiyaç duyulan en önemli araç çeviri -ya da kadim tabir ile tercüme- idi. Savaşlar nedeniyle yapılan seferler, ulaşım araçlarının gelişmesiyle farklı dil ve kültürlerin birbirlerine yakınlaşması, artan ticari ilişkiler ve büyük ticaret yolları, şehirleşmeyle farklı kültürlerdeki insanların bir arada yaşamaları…

19 Şubat 2018

Müslümanlar İspanya’ya ilk defa 711 yılında vardılar ve yarımadadan tamamıyla sürülene kadar (1609-14) dokuz asır boyunca İspanyol kültürüne büyük katkı sağladılar. Endülüs ve İspanya tarihi çalışanların malumudur ki İspanyol kimliğinin ne ihtiva ettiği tartışmasında öne çıkan iki isim vardır: Américo Castro ve Claudio Sánchez Albornoz. Castro İspanyol kimliğinin İslami, İbrani ve İsevi kültürlerinin yoğrulmasıyla ortaya…

17 Şubat 2018

Müzik ve şiir İslam tarihinde özellikle mutasavvıf çevrelerde her zaman ilgi çekmiş sanat dallarıdır. “Allah güzeldir güzeli sever”1 hadisinin fehvasınca güzelliği ve estetiği kısacası bediiyatı hayatlarında var eden Müslümanlar bu sanatlara her zaman ilgi gösterdiler. Zaman zaman bu sanatlara ilişkin itirazlar da vaki oldu. Bu itirazlara karşı İbn Hazm ve İmam Gazzâlî gibi ciddi âlimler…

15 Şubat 2018

19 Mart 1909 – 1 Eylül 1919 tarihleri arası 161 sayı yayınlanıp Cumhuriyet öncesinin en uzun ömürlü ve en geniş yazar kadrosuna sahip süreli yayınlarından biri olan Cerîde-i Sûfiyye dergisinin ilk başyazarı1 Ali Fuâd Efendi, Ayasofya Câmii-i Kebîr’inde mesnevîhân olması hasebiyle hem Hz. Mevlânâ’yı ve fikirlerini iyi bilen, hem de İbnü’l Arabî düşüncesini hususi tetkik…

12 Şubat 2018

Efendim, biraz klasik olacak ama neyle ilk tanışmanızı sorarak bir girizgâh yapalım. Ne zaman ve nasıl oldu ney ile tanışmanız? Ney sazıyla tanışmam 1974-1975 yıllarıdır. Dedem Sezai Bey’i görme ve tanıma şansım olmadı. Ben dünyaya gelmeden önce vefat etmiş. Kendisi Tophane’de tüfekçi ustasıymış. Sonra Fatih’te “101 İş” diye bir atölye açmış. Dedem çok sanatkâr bir…

10 Şubat 2018

“… Hiç bilenlerle bilmeyenler müsavi olur mu? Ancak temiz akıllı olanlar anlar.” Zümer 9 “Allah güzeldir; güzeli sever.” Hadis-i Şerif “Hamd, şeyleri bir yokluktan ve yokluğun yokluğundan var eden ve şeylerin varlığını kelimelerinin yönelişine dayandıran Allah’a mahsustur. Bu sayede onların yaratılmışlığını ve Hakk’ın kadimliğinden kaynaklanan ezeliliklerinin sırrını öğrendiğimiz gibi Allah’ın bize bildirdiği kadimliğini de öğreniriz.”1…