Sayı 59


05 Mayıs 2019

Yazar: Jeff Malpas Hakkında birçok şey söylenebilirse de çağdaş dünya her şeyden önce teknolojinin hâkim olduğu bir dünyadır. Günümüz dünyasında ağır basan iklimsel ve çevresel krizler bile, fosil yakıt teknolojilerine olan bağlılığımızın son yüzyılda insan nüfusunun muazzam bir biçimde ve teknolojiye bağlı olarak artışıyla birleşmesinin bir sonucudur. Bu sebeple, diyebiliriz ki, yaşadığımız dünya esasen teknolojik…

07 Mayıs 2019

“Dünya” Arapça bir kelime. Yakın, alçak gibi lügat anlamlarına sahip. Üzerinde yaşadığımız gezegenin adı. Dünya kelimesi Arapça d-n-y “dal-nun-ye” kökünden geliyor. Bu kökten türeyen Arapça kelimeler arasından bazıları Türkçeye geçmiş. Bu geçişler Kur’an ayetleri ve hadis-i şerifler vesilesi ile olmuş daha çok. Bu kelimeleri Rasulü Ekrem Söyledi İşiten Türk Oldu isimli sözlüğünde Muammer Parlar sıralamış: …

10 Mayıs 2019

Eşitsizlikle İlgili Temel Tanımlar Sosyo-ekonomik eşitsizlik temelde hanenin gelir seviyesi gibi nesnel koşullardan kaynaklanan farklılaşmalara verilen bir addır. Örneğin; belli bir gelir seviyesindeki bir hanede doğmak, alınacak sağlık hizmetlerinin, eğitimin seviyesinin ve kalitesinin, kişinin istihdam içerisindeki konumunun hatta erişilmesi mümkün olan siyasi katılımının derecesini ve niteliğini etkileyebilir. Eşitliğin sağlanmasının temelden hedeflenmediği ortamlarda kalıcı eşitsizlikler süreklileşir…

14 Mayıs 2019

“Google unutmaz, affetmez, silmez. Dokunduğunuz her tuşu sizi tahlil etmek ve profilinizi çıkartmak için biriktirir.” Marc Goodman Her gün sabah uyandığınızda telefonunuzu açar, elektronik posta ve sosyal medya hesaplarınızı kontrol edersiniz. Notlarınızı ve iş takviminize göz atarsınız. Belki fitness programı taşıyan akıllı bir saatin rehberliğinde, 20 dakikalık sabah sporunun ardından duş alıp işe gitmek üzere…

17 Mayıs 2019

Yazar: Thomas Nail Ürkütücü bir yeni çağa giriyoruz. Bu yeni çağda yaşamın tüm veçheleri -toplum, bilim, teknoloji ve bizzat doğa- giderek daha çok ölçüde hareket ve hareketlilikle tanımlanıyor. Çağımızın yeni tinini akış ve akım tanımlıyor. Katı olan her şeyin buharlaştığı bir ortamda yaşıyoruz. Akış, dünyaya dair yeni bir düşünme yolu değildir yalnızca. O aynı zamanda,…

19 Mayıs 2019

Donatella Di Cesare I Vaziyeti anlamak için, gözlerimizi günümüz sahnesine çevirmeliyiz. Devletle göçmenler arasında bu devre özgü bir çatışma söz konusu. Göçmenler, devletlere göre çekilmez bir anomali, kendi hükümranlığına bir meydan okuma gibi geliyor; ama sırf göçmenler bir davetsiz misafir, bir sürgün ve kaçak olduğu için değil; çünkü göçmenler varlığıyla devletin üzerine inşa edildiği temel…

21 Mayıs 2019

Yazar: Ammar Ahmed ve Aasim Padela Giriş Hızla küreselleşen dünyamızda söz konusu olan ortak, evrensel bir ahlaki çerçeve ihtiyacı politikalar, yasalar ve görevlere dair tartışmalarda kullanılan ve her yana yayılmış insan hakları söylemlerinin doğmasına yol açtı. Mesela, bu bağlamdaki asli nizamname olan Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin (Birleşmiş Milletler 1948) çoğunluğu Müslüman olan milletlerdeki benzeri karşılıklar…

24 Mayıs 2019

Yazar: Carole M. Cusack 1. Birçok Farklı Din Mevcuttur 2019’da dünya daha önce hiç olmadığı kadar hem birleşmiş hem de ayrışmış gibi görünüyor. Söz konusu birleşme geniş iletişim ağlarında görülebilir; bu ağlar Amerika’daki bir lise öğrencisinin Singapurlu bir mühendisin yönettiği odada World of Warcraft oynamasını veya 2018 Temmuz’unda İsveç’te kuzey kutup dairesi civarında gerçekleşen orman…

28 Mayıs 2019

Yazar: Jeffrey W. Robbins Ne tür bir dünyada yaşıyoruz? Daha doğrusu, günümüzde hangi dünyalarda ikamet ediyoruz? Çünkü, rahatlıkla söyleyebileceğimiz üzere, tek bir dünya kavramı, Batı modernliği rüyasının özünü oluşturuyordu ve sömürgeciliğin sona ermesi birçoğumuz için bir rüyadan ziyade kâbus tecrübesi yaşattı. Modern dönemde dünya-kurma rüyasının sadece bir veçhesini ele alalım: örneğin din. Din araştırmacıları, din…

31 Mayıs 2019

“Dünya”, bir kavram olarak ele alındığında yakın olmayı ifade eder. Arapça kök, bu anlamı içeren “d-n-v: dünüvv” şeklindedir. Dünya, yine salt bir felsefe kavramı olarak, izafet/görelilik kategorisi içerisinde değerlendirilir. Yukarı-aşağı, baba-oğul gibi kelime çiftlerinin arasındaki ilişki, birbirine göre belirlenen ve göreli diye nitelenen kavramların oluşturduğu ilişkidir. “Aşağı” ve “yukarı”nın ne olduklarını hakkıyla anlamak için bu…