Kültür-Sanat


27 Nisan 2021

Yazar: Ahmed Bouyerdene* Tarihî bir şahsiyet ve efsanevi bir kişilik olan Emir Abdülkadir muhtemelen kendi yaşadığı devre dair yayınlanmış anı ve hatıratı en çok etkileyen 19. yüzyıl isimlerinin başında gelir. Namı öyle sınırlar aşmıştı ki doğum yerinin katı coğrafi hudutlarının ötesine geçmiş, 1846 gibi bir yılda, ABD’nin Iowa eyaletinde küçük bir kasabanın kurucuları kasabalarına Elkader…

02 Şubat 2021

Yazar: M. Barış Albayrak* Kesin olmasa da, orijinalinin, 9. yüzyılda Bağdat yakınlarında, kimliği bilinmeyen bir İslam filozofu tarafından yazıldığı öne sürülen Nedenler Kitabı1 Plotinus’un metinlerinden derlenen sözde-Aristoteles metni Aristoteles’in Teolojisi ile beraber, İslam felsefesinin Yeni-Platoncu ve Aristotelesçi temellerinin en önemli iki metninden biri olarak görülür. Hem Platoncu hem Aristotelesçi düşünceden etkilenen bu anonim metin, aynı zamanda…

02 Şubat 2021

Yazar: Selman Bayer Aiskyhlos meşhur üçlemesi Oresteia’da güçlü bir intikam hikâyesi anlatır. Hikâyeye göre Agamemnon Troya savaşı sonrası memleketine döndüğünde büyük bir sürpriz onu beklemektedir. Karısı Klytaimnestra Agamemnon’un on yıla varan yokluğunda Agamemnon’un kuzeni Aigisthos’la birlikte ülkenin yönetimini ele almıştır. Dahası aralarında bir aşk ilişkisi de vardır. Kendince haklı sebepleri vardır. Agamemnon’un Troya zaferi için…

02 Şubat 2021

Yazar: Semih Ceyhan* II. Meşrutiyet devrinin önde gelen İslamcı mütefekkirlerinden, Dârülfunûn felsefe muallimi, Şâzelî-Ârûsî müntesibi Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi (1865-1924) dönemin entelektüel hayatına damga vurmuş şahsiyetlerden biridir.1 Kelam, felsefe, tasavvuf, tarih, siyaset ve edebiyata dair eserlerinde genelde İslam özelde Osmanlı düşünce geleneği ve değer dünyasıyla uyumlu bir modernleşme ve yenileşme tezini savunmuş, bir yandan Batı…

02 Şubat 2021

Yazar: Mark Sedgwick* İsveçli ressam İvan Aguéli İslam’ın Avrupa’daki tarihi içinde önemli bir şahsiyettir. Kendisi, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında İslam’ı seçen bir avuç Avrupalıdan biriydi. Bu Avrupalılar arasında diğer bazı ressamlar da bulunuyordu. Fakat o, bu dönemde İslam’ı seçen diğerlerinin çoğunun aksine İslam’ı Avrupa’da yaymak için de çalıştı ve belli bir raddede başarılı da oldu….

02 Şubat 2021

„Mevlânâ Şeyh Muhammed’in manevi endamı, 18. yüzyılda Kudüs’te dinî hayatta önemli bir rol oynuyordu.” Kudüs’teki Afgan Zaviyesine mensup bir şeriat mahkemesi kadısı olan Şeyh Sarandah, büyük büyükbabamın Mescid-i Aksa’daki nadir türbelerden birisi olduğunu söyleyip kimliği hakkında soru sorduğumda cevap vermeye böyle başlamıştı. “Allah’ın salih kullarından bir veli” diye sözüne devam etti. “Kudüslü veli ve kadı…

02 Şubat 2021

Yazar: Türkan Alvan-M.Hakan Alvan Arapçada “işitme, dinleme, kulak verme” anlamına gelen semâ‘, ilahî hakikati gönüllere duyurmaktır. Zaten Mesnevî’nin ilk cümlesi “Bişnev”, yani “Dinle!”dir. Bir tasavvuf terimi olan semâ‘ “musiki nağmelerini dinlerken vecd-i ilahî ile kendinden geçip raks etmek” demektir.  Mevlevî semâ’ına mukâbele-i şerîf denmesinin sebebi “Mümin, müminin aynasıdır.” hadîs-i şerîfine dayanır. Karşılık verme, yüz yüze…

17 Kasım 2020

Yazar: Elif Sezer-Aydınlı* Hikâye kahramanlarının ruhuna Fatiha okumak caiz midir? Bu kuşkusuz provokatif bir soru ve bildiğim kadarıyla konuyu aydınlatacak bir fetva da yok. Ancak 18. ve 19. yüzyılda dolaşımda olan hikâye elyazmaları üzerindeki yüzlerce okuyucu notuna binaen, kıraat meclislerinde edilen dualar –hatta beddualar – ve bu duaların toplumsal hafıza ile ilgili bize neler söylediği…

17 Kasım 2020

Yazar: Ayşe Akdoğan HACİVAT: Karagözüm! Gördün mü? KARAGÖZ: Gömdüm. Bizim hanım çok güzel dolma yapmış, bir tencere dolmayı gömdüm. HACİVAT: Ne gömmesi Karagözüm! Gördün mü? KARAGÖZ: Evet ben eskiden kördüm. HACİVAT: Değil Karagözüm. Gördün mü? KARAGÖZ: Kördüğüm oldum, çözelim. HACİVAT: Değil Karagözüm. Gördün mü? KARAGÖZ: Gör, dünümü. Görme, bugünümü. HACİVAT: Karagözüm. Bak, durum ciddi. Kaybettim…

17 Kasım 2020

Yazar: Türkan Alvan-M.Hakan Alvan Eski Türklerin toy ve şölenleri, Anadolu ve Rumeli’den Türk Dünyası’na uzanan geniş bir coğrafyada az çok farklılıklarla da olsa yüzyıllardır devam ediyor. Çankırı, Gerede, Tarhala’da “Sohbet”, Balıkesir’de “Barana”; Bartın, Kütahya, Kastamonu, Bolu, Afyon ve Konya’da “Muhabbet”, “Gezek”, “Sıra”, “Perde”, “Erfane”, “Birikme”, “Oturak”, Van’da “Oturmah”, Ankara’da “Cümbüş”, Antalya, Isparta’da “Keyif”, “Sıra Oturması”,…