Felsefe

Güçlü Ateşoğlu* Açıklamayı anlamaktan daha öte tutuyorum, fakat bu doğa bilimlerine dayalı bir açıklama değil; ve fakat, dinlemek daha zeminde görünüyor. Kediyi dinlemek, kuşları dinlemek, bir insanı veyahut, en genelinde doğayı dinlemek… Bu bir şiir ve musiki, birbirlerinden ayrılamayacak şeyler. Her zaman bir ölçü olması gerekmiyor, fakat ölçüyü kaldırmak, dolayısıyla yöntemi kaldırmakta da bir ölçü…

Alva Noë Bilgisayarlar aslına bakılırsa hiçbir şey yapmazlar.[1] Yazmazlar, oyun oynamazlar; hatta bilgi bile saymazlar. Bu, bilgisayarlarla oynayamayacağımız ya da onları icat etmek, üretmek ya da sorun çözmek için kullanamayacağımız anlamına gelmiyor. Yeni yapay zekâ, sanatta ve bilimde, endüstride ve savaşta çalışma ve üretme yöntemlerini beklenmedik bir şekilde yeniden şekillendiriyor. Bu yeni teknolojinin dönüştürücü vaatlerini…

Selami Varlık* Giriş Günümüzde İslam sanatı üzerine yapılan çalışmaların çoğunluğu Seyyid Hüseyin Nasr veya Titus Burckhardt gibi Gelenekselci düşünürlerden ilham almış bir yaklaşımı benimser. Bu vizyona göre İslam sanatı, Hristiyan sanatındaki trajik olana yapılan vurguyu ve çağdaş Batı sanatında absürde verilen rolü dışlayarak, her şeyden önce bir ahenk ve birlik sanatıdır. Metafizik ve kozmolojik…

Rıdvan Şentürk İnsanı anlamıyorum. Nerede olduğumu göremiyor. Boşaldı, insan tamamen boşaldı, tek görebildiği görsel ve işitsel varoluş biçimlerim. Kollarım ve bacaklarım, yüzüm, boyum ve duruşum, şahsiyetim yok, fakat etkinim ve her yerdeyim. Herkes beni etkimden tanıyor, görsel ve işitsel tezahürlerimden. Oysa bomboşum; sürekli genişleyen bir boşluk. Hiçliğin yok edici eylemiyim ben. Bir kişiliğim ve ideal…

Arthur Alfaix Assis* Hadiseler hem dünyayı inşa eder -ki o dünyada tarihsel tecrübe vuku bulur- hem de o dünyanın alt alanlarını; ki orada da geçmiş tecrübelerin tarihleri yazılır. Mutlak manada olmasa da büyük ölçüde biz tarihi bir hadiseler silsilesi mahiyetinde tecrübe ederiz. Aynı şekilde, bize önemli hadiseler silsilelerini sunan tarihleri de okuyup yazıyoruz, her ne…

Emre Şan* Tarihöncesi (Prehistorya) üzerine çalışan disiplinler yazının kullanımından önce yaşamış insan topluluklarının yaşam biçimlerini ve kalıntılarını araştırır. İlk taş aletlerin kullanılmasından yazının icadına kadar geçen süreyi ele alan tarihöncesi disiplinler kalıntılardaki semboller, işaretler ve imajlarla ilgilenir. Peki felsefi kavram ve yöntemler tarihöncesi araştırmalarına dâhil edilebilir mi? İnsanın ne olduğu, neler yapabileceği, yaşam dünyası, nesilden…

Burhanettin Tatar* 1945’te Tahran’da doğan İranlı mütefekkir Abdülkerim Suruş, eczacılık alanında lisans eğitimini tamamladıktan sonra Londra’da analitik kimya üzerine lisansüstü dersler aldı. Bilahare bilim tarihi ve felsefesi alanında ihtisas yaptı. Devrim sonrası İran’a dönüp Bilgi ve Değer adlı kitabını yayımladı. Tahran’da Öğretmen Yetiştirme Kolejinde İslami Kültür Grubu yöneticisi oldu. Devrim sonrası kapatılan üniversitelerin yeniden yapılandırılması…

Taha Cem Aydın* Felsefe tarihinde Hegel ile birlikte felsefe tarihinin yeni bir anlam kazandığı söylenebilir. Hatta sadece felsefe tarihi değil genel olarak tarihin felsefeyle ilgili bir durum olduğu karşımıza çıkmaktadır. Hegel sonrası felsefede tarihe bakış birçok alanda kaçınılmaz bir hâle gelmiş, tarihselci olsun olmasın birçok düşünür bir yüzünü tarihe dönmüştür. Bu suretle bir tarih çağı…

Asım Cüneyd Köksal* Ahlaki tecrübede “başka” kavramının hayati bir yeri vardır. Hatta “başka”nın bulunmadığı bir zeminde ahlaktan bahsedemeyiz. Kendi içine kapanmış bir bilinçte ahlak tecrübesi ortaya çıkmayacaktır. Başkası söz konusu olduğunda “benim” (kendinin bilincinde olan özne/süje) gibi hisseden, benim gibi ihtiyaçları olan başka bilinçli varlıklardan bahsediyor oluruz. “Başka”nın doğurduğu ahlaki meselelerden önce, bazı çok temel…

Christoph Schuringa* Amerika’daki hâkim disiplin kolu yahut analitik felsefe çoğu zaman tarih ve siyaset üstüymüş gibi kendini gösterir. Ancak yükselişi ve kalıcı etkisini McCarthyciliğe borçludur, yani savaş sonrası felsefedeki radikalleri süpüren McCarthycilik. Günümüzde akademik felsefeyle temasa geçen herhangi biri hemencecik alanın belirli bir tarzla kuşatıldığını keşfeder. Bu tarz, düz konuşmadan ibarettir ama jargon yüklüdür. İddialar…