Dosya


15 Mart 2019

Muhammed Bedirhan Tanrı anlayışları ve yaratma ile ilgili teorilerle doğrudan ilişkisi olması nedeniyle genel anlamda İlahiyat’ın temel problemlerinden biri kabul edilen zaman ve onun mahiyeti, özellikle metafizik meydan okumalarla sahneye çıktıkları dönemler dikkate alındığında sufilerin de gündemine yerleşen sorunlardandır. Sufiler tasavvufun ilk dönemlerinde teorik açından çok üzerinde durmadıkları, yalnızca salikin içinde bulunduğu hâl ile özdeşleştirilen…

12 Mart 2019

Jörn Leonhard 2018 yılının sonuna doğru sanki yâd etmenin süregiden mevcudiyeti Zeitgeist’a aitmiş gibi, sanki tarihin sürekli göz önüne getirilmesi zamanın imzası olmuş, kendine ait şimdinin özel bir hususiyeti olmuş gibi görünüyor. 2014’ten beri bu özgül anma kültürü, her şeyden önce Birinci Dünya Savaşı’nın mirasıyla yapılan tartışma tarafından belirlenmekte. Geçmişin bize birden yine bu kadar…

08 Mart 2019

Peter Frase “Zeitgeist” kelimesi, kültürü, siyaseti ve ekonomiyi yönlendiren ve bunlarla karşılıklı bağlantı hâlindeki “zamanın ruhu”nun diyalektik açıdan değerli bir şey olarak görüldüğü ana vatanından, yani Hegel felsefesinden çok uzaklara göçtü. Kelime bugün günlük dilde, herhangi bir dönem kültürünün birbirinden ayrık veçhelerini birleştiren bir ortak duyarlılık anlamında kullanılıyor. Öte yandan zeitgeist mefhumu ister istemez tarihsel…

05 Mart 2019

Nasyonalizmin zeitgeist’ı üzerine düşünmek için 2018 bir fırsat yılı. Ne yana bakarsanız nasyonalizmin işaretlerini göreceksiniz; Trump, Brexit, “Tropik bölgelerin Trump’ı”, Tayvan’la Çin anakarası arasında gerçekleşen karşılıklı kıyı gerginliği… Tanımdan doğan kafa karışıklığını önlemek için genellikle akademik yazılara saplanılır, ben burada bilinçli olarak nasyonalizm kavramını daha sağduyulu bir anlamda kullanıyorum; nasyonalizm ülkenin bağımsızlığını koruma amacındaki siyasal…

01 Mart 2019

İbrahim Bahçi Ontolojik Paradigmadan Mentalistik Paradigmaya? Çağdaş Alman felsefeci Herbert Schnädelbach Batı felsefe tarihini bir bütün olarak dikkate alarak paradigmatik düşünsel yönelimleri cihetinden üçlü bir dönemlendirmeye tabi tutar. Aristoteles ve Eflatun gibi felsefecilerin etkin bir rol oynadığı antik dönemden modern felsefenin kurucularından kabul edilen Rene Descartes’e kadarki dönemi ontolojik paradigma olarak isimlendirir. Bu paradigmada -muhtelif…

26 Şubat 2019

Beytullah Çakır “İnsan toplumları kesinkes insanlarca yaratılmıştır ve bu nedenle onun ilkeleri bizim insan aklımızın değişik yönleri içinde aranmalıdır. Bu konuda kafa yoran herkes, filozofların bütün enerjilerini Tanrı tarafından yaratıldığı için en iyi şekilde yalnız O’nun bileceği doğa âleminin incelenmesine yöneltmiş olmalarına ve insanlar tarafından yaratıldığı için ancak onların bileceği toplumsal âlemi yahut uluslar âlemini…

22 Şubat 2019

Mehmet Sait Şener İspanyol romanının 20. yüzyıldan itibaren ne gibi değişimlere uğradığına ve günümüzde ne tür eğilimler gösterdiğine yüzeysel de olsa bir bakış atmadan evvel ortak bir dil ve tarihi paylaşmalarına rağmen edebiyat alanında Hispanoamerika ile İspanya arasındaki farklılıklara kısaca değinme ihtiyacı hissediyorum, zira çoğu zaman İspanyol edebiyatından anlaşılan, biri ülke, diğeri kıta edebiyatı olmasına…

19 Şubat 2019

Oğuz Haşlakoğlu Zeitgeist Hegel’e atfen kullanılır ancak Hegel’in bu vurguda kullandığı şüphelidir.  Daha çok bu sözcüğü Felsefe Tarihi Dersleri’nde geçen insanın kendi zamanını aşamayacağına dair düşüncesinde kerhen dile getirir. Oysa güncel kullanımı kuvvetli bir anlam kazanarak ortaya çıkan tezahürlerinden içinde yaşanan dünyayı tanımayı sağlar; Zeitgeist bize zamanın akışında nasıl bir dünyada yaşadığımızı söyler. Zeitgeist’ı bu…

17 Şubat 2019

Turgay Şafak Kudretli şairler bir kelimeyi kullanırken o kelimeye yeni anlamlar yüklerler. Her ne kadar kendisinden önce gelen şairler aynı kelimeyi onlarca farklı anlamda kullanmış olsalar dahi şairin kudreti kelimenin manasını hatta imlasını değiştirmeye bile yeter. Hâfız-ı Şîrâzî bir şair olarak şiirlerinde kendine has bazı kelime ve mazmunlar kullanmıştır. Bu kelimelerden bazıları hem kendisinden önce…

15 Şubat 2019

Selman Bayer İnsan bir nokta idi, onu medeniyet çoğalttı. Onu bağlamından kopararak teşhir edilebilir bir nesneye, edebî figüre, kültürel ögeye dönüştürmek yoluyla üzerine ölü toprağı serpti. Böylelikle gözü kararan klasik dönemin yaşayan insanı zamanla hükmeden, zulmeden, rol kesen ve kendisini yok etmeye azmeden bir canavara dönüştü. Onu bu hâle getiren, bilim ve insanperestliğin keskin aydınlığında…