Yazı Arşivi

Yazar: V. Metin Demir Modern felsefede epistemolojinin merkezî bir konum edinmesinden itibaren zihnin nasıl işlediğine dair teoriler felsefenin başat konusu hâline gelmiştir. Descartes’ın zihnin doğası ve ruhun yapısına dair öncü görüşlerini, Leibniz ve Spinoza devam ettirmiş, devamında Hume, Locke ve Berkeley bu görüşlere karşı çıkmıştır fakat temel tartışma hep zihnin işleme biçimi etrafında dönmüştür. Psikolojinin…

Yazar: Atila Ataman Kabaca toparlanacak olursa, poetik şuur evreni sürekli müzikal dizelere tercüme etme istenciyken romanesk bilinç insanları sürekli yüzeysel psikolojilerine tahvil etme eğilimidir. Yani, buna göre, Dante bir vahiy ya da ilahiyken Dostoyevski bir çukur ya da çamurdur. Ve Cervantes’in öyküsü poetik şuur ve romanesk bilinç arasındaki karşılaşmayı, bu ikisi arasındaki kavşağı temsil ettiği…

Yazar: Kaan Özkan Bilinç problemi, örtük ya da açık, zihin felsefesi çalışmalarını çok erken dönemlerden itibaren meşgul eden başlıca problemlerdendir. Öte yandan, alanın modellemeye biraz daha yatkın konularındaki görece açıklığın bilinç söz konusu olduğunda yerini bir bulanıklığa bıraktığını söylemek yanlış olmaz. En azından, meseleyi tartışırken hissedilen rahatlık konusunda bunu görmek mümkün. Örneğin algı felsefesi çerçevesindeki…

Yazar: Eyüp Süzgün Bir insani etkinlik olarak felsefe yapmak üzerine çok basit ve açık bir soruyla başlayalım: Bilinçli olmadan bir insan felsefe yapabilir mi? Elbette hayır! Demek ki, felsefe yapabilmenin olmazsa olmaz koşulu bilinçli olmaktır. Peki bir beyne sahip olmadan bilinçli olunabilir mi? Elbette hayır! Tek başına bilinç belki felsefe yapmanın zorunlu koşulunu sağlamış olabilir…

Yazar: Sinem Elkatip Hatipoğlu Giriş – Farkındalık Olarak Bilinç Bazı kelimeler neredeyse o kelimeyi kullanan kişi sayısı kadar anlam içerir. Bilinç de bu kelimelerden biridir. “Hasta bilincini kaybetti mi?” “Çok bilinçli bir insan.” “Bilinçaltından geliyor bu korkuların!” Bu örneklerde bilinç kelimesiyle kastedilenler farklıdır ama farkındalık kavramı üzerinden ortak bir payda bulmak mümkündür. Aşağıdaki cümlelerin anlam…

Kadir Filiz ve Harun Kuşlu Frank Griffel, Yale Üniversitesi Dinî Çalışmalar bölümünde İslam felsefesi profesörüdür. 1999 yılında doktorasını Frei Üniversitesi Berlin’de tamamlayan Griffel, 2000 yılından beri Yale Üniversitesinde görevine devam etmektedir. Almanca ve İngilizce telif ettiği birçok kitap ve makale bulunmaktadır. İbn Rüşd ve Gazzâlî’den Almancaya tercümeleri vardır. Gazzâlî çalışmalarında önemli bir yer tutan ve…

Yazar: Adem Beyaz 19. yüzyılın sonunda, Avrupa’da insanın tüm kültürel üretimlerinin incelenmesinin başlamasıyla birlikte, tarihsel insanın üretimleri de mercek altına alındı; bunlar arasındaki en ilginç üretimlerden biri mitlerdi. Modern tarihçilerin gayretli çalışmaları sonucu, en azından yerleşik toplumların belirmesinden itibaren dünya tarihinin ortalama bir kronolojisi artık çıkarılabiliyordu. Bu aşamada ortaya çıkan en belirgin sorunlardan biri, mitolojik…

Yazar: Keith Frankish Fenomenal bilinç, dünyanın üzerimizde bıraktığı eserin izini sürmemize yardım etmek üzere beynimizce yazılan bir kurgudur11 Bu makale, Aeon dergisinde yayınlanmıştır. Matrix filminde (1999) Morpheus Neo’ya kırmızı bir hap verir. Eğer Neo hapı içerse bildiği hâliyle gerçekliğin aslında amir makinenin insanları köleleştirmek için yarattığı bir yanılsama olduğunu keşfedecektir. Ben de size başka bir…

Yazar: Jens Zimmermann Hermenötiğin bilinçle ne ilgisi var? Her açıdan ilgisi var – en azından aşağıdaki birkaç paragrafta tartışmak istediğim bu. Bu tartışmayı gerçekleştirmek için biz kimiz ve nasıl biliriz sorularının (felsefi terimlerle söylenirse, antropoloji ve epistemolojinin) çağımızın ısrarcı birçok toplumsal sorununun tam da merkezinde durduğu konusunda hemfikir olalım. Örneğin, bir şahsiyeti kuran şeyi tanımlama…

Yazar: Dan Zahavi Bilişsel nörobilimciler ve nörofilozoflar son birkaç on yıldır, biliş [cognition] kodunu çözebilmek için büyük bir çaba içine girdiler. Zihin-dünya arasındaki ilişkiye dair temel fikirler ve incelemeler yeni bir şey değil aslında. İlerleyen sayfalarda öne süreceğim gibi, şu sıralar bilişsel nörobilimde revaçta olan modellerden biriyle 19. yüzyılın ortalarında Alman NeoKantçılar tarafından geliştirilen fikirler…