Sayı 75


03 Nisan 2023

Hewal Balık Deniz kıyısında bir şehirde, dağlar arasındaki küçük bir şehri özlemekteyim. Özlemekten ziyade, çocukluğumu bıraktığım sokaklarda gezmekteyim. Deniz hep acayip gelmiştir bana. Ufuk çizgisi olmasa, denizin sonsuzluğuna dalıp kaybolurdum galiba. Ben çocukken baktığım her yerde gözüm sonu olan bir şeye çarpardı. Çünkü dağlar vardı. Arkasını hayal eder, hikâyeler yazardık. Bazen Kaf Dağı’nı düşünür, Simurg’u…

03 Nisan 2023

Rıdvan Aydınlı* Günümüzde pek çok kötü çağrışımı olan bir kelime goygoy. Sosyal medyada veya bizatihi gençlerle geçirilecek birkaç saatte, Türk Dil Kurumuna göre “eskimiş” olan bu eylemin (bkz. goygoyculuk) ve ism-i failinin (bkz. goygoycu) genç kuşakta her gün biraz daha artarak kullanılmakta olduğunu görebiliriz. Zaman içinde anlam kaymasına –ve belki genişlemesine– uğramış bu kavramın aynı…

03 Nisan 2023

Mustafa Eroğlu Oryantalizmin Tanımı Oryantalizm kelimesinin kökü güneşin doğduğu yer anlamına gelen Latince orient kelimesine dayanmaktadır. Coğrafi olarak Orta Asya ve Ön Asya ülkelerini işaret etmek için  kullanılır. Bu kavram Almancaya Latincede “doğmak ve yükselmek” anlamında kullanılan “oriri” fiilinden türemiş ve “Oriens” kelimesinden geçmiştir.[1] Ayrıca Alman literatüründe “Orient” sözcüğüne eş anlamı olarak yine Latinceden türeyen…

03 Nisan 2023

Adem Beyaz* Platon’un eserleri arasında Mektuplar, sahte diyaloglarının hemen ardında yer alır. Mektuplar, Platon’un eserlerinin alışılagelmiş anlatım üslubunun dışında diyaloglar hâlinde değil de yalnızca tek bir kişinin muhataplarına hitabı olarak oluşturulmuştur. Günümüze on üç mektup ulaşmıştır; ele aldığı mevzuların daha anlaşılır kılınması için bu mektupların amaçlarına veya kronolojik bir sıralamaya göre değil de hitap ettikleri…

03 Nisan 2023

Selman Bayer Honoré de Balzac’ın yaklaşık sekiz yılda yazdığı üç ciltlik romanı Sönmüş Hayaller yalnızca İnsanlık Komedyası’nın değil dünya romanının da zirve eserleri arasında yer alır. Hayatının baharında iki gencin hikâyesine yoğunlaşan roman “İki Şair”, “Taşralı Bir Büyük Adam Paris’te” ve “Bir Yaratıcının Çektikleri” adlı üç bölümden oluşur. Romanda yalnızca bir sanatçının hazin öyküsünü okumayız…

03 Nisan 2023

Türkan Alvan & M. Hakan Alvan Buhûrîzâde Mustafa Itrî (v.1711) misk ü anber ve çiçek tütsüleri satan bir ailenin oğluydu. Şiirlerinde kullandığı “güzel ve latif çiçek kokusu” anlamına gelen mahlası Itrî de bu musıkî dehası çocuğun yüzyıllar sonra daha nice gönlü, ıtır kokan latif besteleriyle ferahlatacağının habercisiydi. Hayatı hakkında tartışmalı ve pek az bilgiye rağmen…

03 Nisan 2023

Abraham Olivier* “Mekân aracılığıyla felsefe” kavramına, yakın tarihli “The Place of Philosophy in Africa” (Afrika’da Felsefenin Mekânı) (2016) adlı makalemde değinmiştim. Bu makale kısmen, Bruce Janz’ın Philosophy in an African Place (2009) (Afrika Mekânında Felsefe) adlı kitabında tanıttığı “mekânında felsefe” kavramına bir yanıttı. Aşağıda, “mekân aracılığıyla felsefe” fikrini ve bunun felsefe pratiği üzerindeki etkilerini, Janz…

03 Nisan 2023

Havva Yılmaz  Mekânın, kavramlaşma süreci eski Yunan felsefesine kadar uzanır. Platon’dan önce Yunan felsefesinde mekânın mahiyeti doluluk-boşluk kavramları bağlamında tartışılır. Platon ise mekânı öncelikle oluş ve bozuluşun üzerinde gerçekleştiği yer (khora) olarak tanımlarken mutlak anlamdaki mekânı “geometrik yüzeylerle sınırlı olan maddenin yer kapladığı, ezelî ve evrensel kap (hipodokhe)” şeklinde tasvir eder.[1] Aristotales’in, ilk madde ile…

03 Nisan 2023

Elif Sezer-Aydınlı*   Jules Verne’in Arzın Merkezine Yolculuk romanındaki Profesör Lidenbrock karakteri üzerinden gelişen paradoksun iddiası şudur: İlk başta marjinal gibi görünen bir şeyi azimle kazmaya devam edersek odak noktamızı değiştirecek yeni bir çekirdekle karşılaşabiliriz. Matbaa öncesi İslami/Osmanlı yazın dünyasında boş sayfaların ya da sayfa kenarlarının kullanımı bu bakımdan Lidenbrock paradoksunu anımsatır. Başta fiziksel olarak…

03 Nisan 2023

Kudret Giray Küresel salgın (pandemi), adı üstünde şüphesiz dünyanın gelmiş geçmiş en geniş çaplı sağlık krizlerinden birisidir. Tıpkı Lizbon depremi (1755), din savaşları, Reformasyon, Aydınlanma, Fransız Devrimi, dünya savaşları, sömürgecilik, Büyük Buhran ve diğer birçok dönüm noktası gibi bazı hususiyetler taşımaktadır. Fiziksel ve mekânsal anlamda yıkıcı etkisi büyük olan hadiselerin kurucu metafizik özellikleri güçlü olabilmektedir….