Yazı Arşivi

25 Haziran 2022

Mustafa Hakan Alvan Sevgili dostlar, bu yazımızda bir ilahinin doğuş hikâyesini sizlerle paylaşmak istedik. Bendeniz T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir müzik topluluğunda neyzen olarak görev yapan bir kardeşinizim. Görevimizin gereği yaptığımız bir Ankara seyahati sırasında, arkadaşlarımız kendi arasında sohbet ederlerken, futboldan bahis açıldı ve arkadaşlarımız futbol takımlarının oyuncu kadrolarını ezbere saymaya başladılar. Bu sohbete…

25 Haziran 2022

Hasan Sevil* İnsan doğası gereği örtünmeye ihtiyaç duyar. Yeme, içme, barınma gibi örtünmek için birtakım malzemeden mamul elbiseleri giyerek bu ihtiyacını giderir. İnsanların giydiği kılık, kıyafet ve elbiseye kisve de denir. Elbise şekil ve malzemesi zaman içerisinde değişebildiği gibi coğrafya ve kültürün de bu şekillenmede etkisi olur. Hatta bir toplum içerisinde bile farklı kıyafet türlerinin…

25 Haziran 2022

Selman Bayer Edebiyat da diğer tüm sanatlar gibi iltifata tabi bir marifettir. Kendi tarihi boyunca her daim teşvik, takdir ve takdime ihtiyaç duymuştur. Bu yönlendirmelerin ışığında yolunu bulmuş, serpilmiş ve gelişmiştir. Bu bazen şifahi bir övgü olmuş, bazen takdir ve takdim eden bir yazıyla iltifat gösterilmiş, bazen taklit, bazen ise takip yoluyla marifetin hakkı teslim…

25 Haziran 2022

Adem Beyaz* 19. yüzyılda yaşamış İngiliz pozitivist filozoflardan John Henry Bridges, dönemin en önemli figürlerinden olan John Stuart Mill (1806-1873) ve Auguste Comte (1798-1857) arasındaki mektuplaşmalar için “Dünyada daha ilginç bir commercium epistolicum [mektup alışverişi] yaşanmamıştır.” demiş. Tarihte daha ilginç mektuplaşmalara elbette şahit olabiliriz ancak Bridges’ın bunu demesinin bir sebebi var: Kendi devirlerinin iki öncü…

25 Haziran 2022

Tuba Deniz* Nuri Bilge Ceylan’ın sinemasında çarpıcı bir hikâye, izleyiciyi sarsacak sürprizler, keskin dramatik iniş çıkışlar yoktur. O daha çok günlük hayatın sıradanlığı içerisinde kişinin savrulduğu değişen duygu durumları ile ilgilidir. Karakterleri bir hâlden diğer hâle kayıp giderler; keyifleri kaçar, kayıtsızlaşırlar, renksiz ve tekdüze görünen durumlar içerisinde sıkılırlar, anlamsızlık duygusu ile mücadele ederler, birbirine benzeyen…

25 Haziran 2022

Yazar: İsmail Güleç Ağabeyiniz var mı? Veya ağabey misiniz? Size ağabey diyen birileri oldu mu? Siz birilerine kardeşim veya ağabey diyor musunuz? Demiyorsanız çok şey kaybetmişsiniz. Neden mi? Bana birkaç dakikanızı ayırırsanız izah etmeye çalışayım. Ben geleneksel bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’un mütevazi semtlerinden birinde büyüdüm. Çocukluğumuzda, bize, yaşça bizden büyük olanlara abi denmemiz öğütlendi….

01 Nisan 2022

Söyleşi: Merve Yiğit   Müslüman entelektüeller niçin Doğu Asya İslam geleneği üzerinde durmalı? Naoki Yamamoto: Oryantalist mühtedi Vincent Mansour-Monteil, “İslam’ın Beş Rengi Üzerine” (Aux cinq couleurs de l’islam) isimli eserinde İslam medeniyetini beş kategoriye ayırır. Bunlar Türkiye, Afrika, Malay, Arap ve Hint-Fars havzasında tezahür eden İslam geleneğidir. Fakat Monteil’in teorisinde önemli bir açık olduğunu düşünüyorum….

31 Mart 2022

Yazar: Asım Cüneyd Köksal*   Son dönemlerde Thomas Bauer’in kitapları vesilesiyle kesinlik ve müphemlik ekseninde -küçük çaplı da olsa- bir tartışmanın ortaya çıktığı söylenebilir. [1] Bauer bilhassa İslam medeniyetindeki müphemliğin izini sürdüğü kitabında, bir taraftan Avrupa modernliğini, bir taraftan da selefilik ile modernist İslamcılığı eleştirir. Fakat bu eleştiriyi yaparken önemli bir iddia ortaya koyar: Modern…

31 Mart 2022

Yazar: Ömer B. Albayrak* Sabah Ülkesi’nin geçtiğimiz (70.) sayısının dosya konusu kapsamında Hayrettin Nebi Güdekli’nin “Bir İletişim Yolu Olarak Haberin Epistemolojisi” adlı yazısı, dosya bağlamındaki değerine ek olarak, bilgi ile haber arasındaki benzerlikleri, ilişkileri ve farkları düşünmek için de çok güzel bir giriş yolu sunuyor okuyucuya. Buradaki “giriş” ile kastettiğim, metni ortaya koyan birikimin düzeyi…

31 Mart 2022

  Yazar: Harun Kuşlu* Mantık, Aristoteles’in dizgesel hâle getirdiği bir düşünme yöntemi olarak, İslam dünyasına intikal ettiğinde İslam âlimleri zaten dinî ilimlerde bir metot olarak dili kullanmaktaydı. Bu yüzden İslam düşünce geleneğinde mantığın yer edinmeye başladığı erken dönemlerden itibaren mantıkçıların karşısına dil âlimleri çıktı. Tıpkı dil gibi mantık da öteki ilimlerde kullanılan bir “vasıta (alet…