Felsefe

İnsan Nasıl Maymundan Türetiliyor? Oxford İngilizce Sözlükleri “insanı” şu üç yolda tanımlıyor: 1) İnsanı Tanrı’dan, hayvandan ve makineden ne ayırt eder? 2) İnsanın davranışı ne zaman gerçekten arzu edilen bir davranış sayılabilir? 3) Kim homo cinsinin bir üyesi olarak görülebilir? Bunlar gerçekten farklı tanımlardır. İlk tanımın muazzam bir kavramsal açıklığı vardır, ancak bu açıklık kavramsal…

Bir mağaraya inzivaya çekilmiş “ümmi” peygambere gelen vahiy ile başlayan İslam’ın ilk muhataplarını teşkil eden Hicaz Araplarının “cahil”, yaşadıkları hayatın ise “cahiliye” ilan edilişinde şaşılacak bir durum yoktu. En gerçek ve üstün varlığın bilgisi demek olan ilahî vahye dayanan ve mutlak kesinlik taşıyan önermeler üzerine kurulu bir dinden başka tepki beklemek mümkün olabilir miydi? İslam…

Facebook, Twitter ve e-mail hesaplarımızla; resimler, linkler, durum güncellemeleri ve yorumlar gibi girdilerle uğraşırken bugün veri diye adlandırdığımız tüm bu şeyler nedir? Ayrıca, kolayca gözlemleyebileceğimiz üzere, aslında çok daha fazla veriye sahip oluyoruz ve fiziksel varlıklar da giderek veri hâline gelme sürecindeler; e-kitaplarımız var mesela, “şeylerin interneti” var, bunlarla bir RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama)’e…

FELSEFEDE MODERN ÖNCESİ GELENEKLER VE ÇAĞDAŞ FELSEFİ DÜŞÜNÜŞ Nader El-Bizri Felsefede, Müslüman toplumsal bağlamlar içinde tarihsel olarak ortaya çıkan modern öncesi dönemi inceleyen çağdaş yöntemlere temel olarak tarihyazımı, filoloji, elyazması çalışmaları, paleografi, arşiv ve müzecilik dokümantasyonu rehberlik etmektedir. Söz konusu bilim tarzlarındaki çözümlemeler, kritik edisyonlar aracılığıyla bu modern öncesi geleneklerin içeriklerine erişme imkânı sunmakta faydalı…

Giriş Dijitallik, dijital teknolojiler aracılığıyla yaşamamızın bir sonucu olarak ortaya çıkan dünyaya uygun bir var olma tarzıdır. Silikon Vadisi dijital teknolojilerin büyük atası olduğuna göre dijitallik Batılı, Avrupa merkezli bir Weltanschauung’dan fışkırmıştır. Silikon Vadisinin tekno-ütopyacı idealizmi kapsamı bakımından evrenselcidir. Bu, seküler liberal idealleri vasıflandıran, dünyanın geri kalanı için var olma ve düşünme kalıplarını ölçen standartlar…

Savaş sonrası dünyası uzunca bir süredir güç dengelerindeki sarsıntılı yön değişimini deneyimliyor, ancak bu değişimlerden hiçbiri son on küsur yıllardakiler kadar tarihî önemde değil. Belki de şimdi Batı egemenliğindeki dünya düzeninin geride kaldığına dair daha derinden düşünmenin tam zamanı; hele ki bu düzenin dönemsel buhranları, siyasal-diplomatik ilişkiler alanının ötelerine işaret eden, iki yıkıcı dünya savaşına…

AFRİKA FELSEFESİNİN SESİ Sonra bir gün bir söylenti yayılıverir; bir öğrenci Hindistan’ın İngiliz valisini öldürmüş, veya; İtalyanlar Dogali’de yenilmişler, veya; boksörler Avrupalı misyonerlerin köklerini kazımış, ve sonra dehşete kapılmış yaşlı Avrupa barbarları lanetler… ve bu talihsiz insanlara karşı yeni bir haçlı seferine girişilir. Dikkat edin: Avrupalıların da kendi zalimleri vardı ve onlardan kurtulmak için…

Bilgilerimizi zihin kritik ederken işin en güç kısmı doğru ile yanlışı ayırt etmede değildir; bilgi sandıklarımız ile gerçekten bilgi olan arasında kesin çizgiyi çizebilmededir. Bir şeyi tarif edebilmek o çizgiyi çizebilmek demektir. Benzerleri ayrıştırmak, soğukkanlı bir süreç içinde soyutlayıcı bir yaklaşımla mümkündür. O kadar çok şey duyar, o kadar çok şey öğreniriz ki, en sonunda…

Bizi kuran karşılaşmalardır; karşılaşmalardır bizi biz yapan. Dünyayı olduğu şey yapan da onlardır. Karşılaşma olmadan hiçbir şey mümkün olamaz. Karşılaşmalar olmaksızın yaşam da mümkün olmazdı. Bütün yaşamın kaynağı, yani su bile karşılaşmayla meydana gelir; oksijen ve hidrojenin karşılaşmasıyla. Bu karşılaşma olmadan primitif organizmalar önceden ve şimdi oldukları gibi kalırlardı; tıpkı karşılaşmasalardı oksijen ve hidrojen moleküllerinin…

Bir filozofun tarihsel önemi etkisiyle ölçülürse eğer Ebû Alî El-Hüseyn b. Abdillâh b. Alî b. Sînâ (ö. 1037) en dar listede bile hiç itiraz edilmeden kendisine yer bulabilecek bir değere sahip olsa gerek. Klasik sonrası dönem diye adlandırılan dönemde, yani 12. yüzyıldan post-kolonyal çağın doğuşuna kadar olan sürede İslam felsefesinin ve teolojisinin gelişimi o olmaksızın…