Yazı Arşivi

Prof. Dr. Serpil Bağcı, Sanat Tarihi disiplini içerisinde Osmanlı görsel kültürü ve resim sanatı üzerine çalışmalar yapan üretken bir akademisyen. Lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini Hacettepe Üniversitesi’nden alan Bağcı, Osmanlı ve İslam sanatı tarih yazımına çok sayıda yayını ile katkıda bulunmuştur. Osmanlı sultan portrelerinin ikonografisi, Osmanlı ve Safavi resminde fal imgeleri, öykülemeci/anlatımcı resimler, İslam-Osmanlı dünyalarında…

“Güçlü ölüler için tahayyül ettiğimiz yok oluşun azameti, işte bu Okuduğumuz ve işittiğimiz o güzelim masallar Ölümsüz suyun ebedî çeşmesi Cennetten bir kâse sunuyor hepimize” (John Keats) „İnsan düşüncesinin rasyonel boyutlarına fazlasıyla önem verilmesi ve yoğunlaşılması, kaçınılmaz olarak, yalnızca aynı ölçüde muktedir olduğu muhayyileye dayalı düşünme kabiliyetlerine karşı bir haksızlık yapılmasıyla sonuçlanmadı; aynı zamanda, insanın…

Makinelerin insanların yerini alacakları korkusu Sanayi Devrimi kadar eski bir olgudur, zira o dönemde Britanyalı dokuma tezgâhı kullanıcıları da otomatik dokuma makineleriyle mücadele etmek durumunda kalmışlardı. Günümüzde yalnızca görevlerini otomatik olarak yerine getirmekle kalmayıp ayrıca yeni görevlerini nasıl yerine getireceklerini de öğrenebilen -hem de insandan daha hızlı öğrenebilen- makinelerle uğraşmak durumundayız. Makineler saniyeler içinde petabaytlarca…

Çok eski dönemden beri insan, pek çok şeyde düzen arayışı içinde olmuş ve bu, çeşitli yollarla elde ettiği bilgileri de içine alarak onları tasnif etme ve çeşitli kümeler altında toplama ihtiyacını doğurmuştur. Böylelikle bilgilerin hangi kümeler altında yer aldığı ve kümelerin birbiriyle olan bağlantısı ve sınırı birlik oluşturacak şekilde ortaya konulmuştur. Kümeler bazen bilginin konusu,…

İslam düşünce tarihinde, insanların elde ettikleri bilgilerin ve belirli bir tedvin çalışması sayesinde disipline dönüşebilmiş ilimlerin tasnifine dair ortaya çıkan düşünceler ve telif edilen eserler, esas itibarıyla iki farklı çizgiyi takip etmektedirler. Bu çizgiler, varlık hakkındaki kuşatıcı ve kesin bilginin yani metafizik bilginin hangi yolla elde edilebileceği sorusuna verilen cevaplar ışığında şekillenen muhtelif ilim anlayışlarını…

Sunuş: Her medeniyeti, diğer medeniyetlerden farklı ve biricik kılan özellik “bilgi ve (b)ilim”e dair tasavvurlarıdır. Bu tasavvurlar çerçevesinde insan-tabiat-yaratıcı ilişkilerini temellendirir. Bilgi”nin mahiyeti, felsefe tarihinin ilk dönemlerinden beri üzerine düşünülen bu kavram genel olarak “test edilmiş, haklı kılınmış doğru inanç” olarak tanımlanır. Bilgiyi bir inanç tarzı şeklinde sunmak, hem bilginin hem de inancın aynı objelere…

Hak Dini Kur’an Dili adlı tefsiriyle tanınan son devir din bilginlerinden ve bilgelerinden Elmalılı Muhammed Yazır (d. 1878/Elmalı-Antalya, ö. 1942/Erenköy-İstanbul) Küçük Ayasofya ve Beyazıt medreselerinde dersler aldıktan sonra Osmanlı’da kadı vekilleri yetiştiren Mekteb-i Nüvvâb’ı birincilikle bitirir. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilmiyye şubesine üye olur. Batılı tarzda bir meşrutiyet fikri yerine, çağdaş bilim ve medeniyet birikiminden…

Tasnif ve sınıflandırma uygulamalarının tetkiki, mecazların ve tarihlerinin de bahsini gerektiriyor. Hans Blumenberg’in, bilim ile hayal ve kavram ile mecaz arasındaki ilişkinin yeniden ele alınmasını öneren “Metaforoloji”ye dair tasarısı burada merkezî öneme sahiptir. Bilimin klasik öz anlayışına göre yol mitostan logosa, mecazdan kavrama giderken, Blumenberg bu sıralamayı, dilsel tasviri bir epistemolojik temel şart ve “düşünmenin…

Bilimlerin sınıflandırılmasının, Antik Çağ’dan beri Batı felsefesi tarihinde tartışılan bir konu olduğu görülür. Devlet’in VII. kitabında Platon ideal şehir-devlette yurttaşların eğitiminde yer verilmesi gerekecek “hakiki” bilimlerin ne olduğunu uzun uzun sorgular. Onun sorgulamasından çıkardığı sonuç, elbette ki duyulardan gelen algıların yanıltıcılığından vareste konuları olan matematik, geometri ve astronomi yanı sıra, harmoni ile diyalektiğin öğretilmesi gerektiğidir….

İslam düşüncesindeki ilim tasniflerinin genelde din-felsefe, özelde akıl-vahiy ilişkisi sorununun bir sonucu olduğu görülür. Özellikle akli ve naklî ilimlerin tamamını kapsayan tasnif eserleri, yazarlarının din-felsefe ilişkisi sorununun çözümüne bağlı olarak şekillenmiştir. Din-felsefe ilişkisinin temel sorusu, metafizik bilginin hangi yolla elde edilebileceğidir. Muhtemelen dinî ilimlerin gerek Kur’an ve sünnetle gerekse birbirleriyle ilişkisi hakkında belirgin bir kanaat…