Yazı Arşivi

17 Kasım 2020

Yazar: Elif Sezer-Aydınlı* Hikâye kahramanlarının ruhuna Fatiha okumak caiz midir? Bu kuşkusuz provokatif bir soru ve bildiğim kadarıyla konuyu aydınlatacak bir fetva da yok. Ancak 18. ve 19. yüzyılda dolaşımda olan hikâye elyazmaları üzerindeki yüzlerce okuyucu notuna binaen, kıraat meclislerinde edilen dualar –hatta beddualar – ve bu duaların toplumsal hafıza ile ilgili bize neler söylediği…

17 Kasım 2020

Yazar: Ayşe Akdoğan HACİVAT: Karagözüm! Gördün mü? KARAGÖZ: Gömdüm. Bizim hanım çok güzel dolma yapmış, bir tencere dolmayı gömdüm. HACİVAT: Ne gömmesi Karagözüm! Gördün mü? KARAGÖZ: Evet ben eskiden kördüm. HACİVAT: Değil Karagözüm. Gördün mü? KARAGÖZ: Kördüğüm oldum, çözelim. HACİVAT: Değil Karagözüm. Gördün mü? KARAGÖZ: Gör, dünümü. Görme, bugünümü. HACİVAT: Karagözüm. Bak, durum ciddi. Kaybettim…

17 Kasım 2020

Yazar: Türkan Alvan-M.Hakan Alvan Eski Türklerin toy ve şölenleri, Anadolu ve Rumeli’den Türk Dünyası’na uzanan geniş bir coğrafyada az çok farklılıklarla da olsa yüzyıllardır devam ediyor. Çankırı, Gerede, Tarhala’da “Sohbet”, Balıkesir’de “Barana”; Bartın, Kütahya, Kastamonu, Bolu, Afyon ve Konya’da “Muhabbet”, “Gezek”, “Sıra”, “Perde”, “Erfane”, “Birikme”, “Oturak”, Van’da “Oturmah”, Ankara’da “Cümbüş”, Antalya, Isparta’da “Keyif”, “Sıra Oturması”,…

16 Kasım 2020

Yazar: Semih Ceyhan* Hikmetü’l-işrâk u zevk-i aşk ile me’lûf idim Gelmemişdi dehre Eflâtûn ile Edhem henüz Hacı Reşid Paşa11 “Henüz Platon ve İbrahim Edhem hazretleri dünyaya gelmemiş iken, ben İşrâkîlerin felsefesi ile sufilerin aşk zevkini birleştirmiş idim.” Bk. Ayşe Söylemez, Reşîd Paşa Dîvân, yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2016, s. ……

14 Kasım 2020

Yazar: Turgay Şafak Sevginin şiddetli ve aşırı olma hâli olarak tanımlanan aşkın sözlüklerde sarmaşık anlamına gelen aşeka kelimesi ile aynı kökten olduğu kaydedilmiştir. Buna göre nasıl sarmaşığın sardığı ağacın suyunu emerek onu zayıflatması söz konusu ise aşırı sevgi ve muhabbet de âşığı sarartıp zayıflamasına yol açmaktadır. İslam edebiyatında ilahi-beşerî/mecazi-hakiki olarak iki farklı aşk olduğu farz…

10 Kasım 2020

Yazar: Ali Benli* Sevgi kalpte durmaz, taşar, gâh gözyaşı olup çağlar; gâh dile gelir, harf olur, hece olur ve lafız kalıplarına dökülür. Dert ağlatır, aşk söyletir. Her milletin kendi zevk ve tabiatına göre bir biçim alır. Âdemoğlunun bu ortak duygusu bazen ödünç alıp verilen ortak kelimelerde kendisine hayat bulur. Aşk olur, muhabbet olur, sevgi olur,…

06 Kasım 2020

Yazar: Selman Bayer Bizde “eve dönmek” Yahya Kemal’le başlar. Yahya Kemal I. Dünya Savaşı arifesinde Fransa’dan döner ve tarihteki Türklüğün tezahürüne yoğunlaşır. Bu dönem sadece yeni Türk şiirine değil, o şiirle sınırlarını çizmeye çalıştığı vatan, millet, tarih kavramlarının yeniden yoğrulduğu dönemdir. Tam da bu sebeple Tanpınar onu “eve dönen adam” olarak tavsif eder. Yahya Kemal…

30 Ekim 2020

Yazar: Vahdet İşsevenler* İnsanı tarif ederken onun faziletine odaklanıyoruz: İnsanın akıl sahibi olduğundan bahsediyoruz. Beşerî ilişkilerimizin zemininde de bu varsayımımız yer alıyor. İnsan akıl sahibi olmak münasebetiyle sorumludur; yol açtığı zararları telafi etmelidir. Modern ceza hukuku bu bağlamda kişisel sorumluluğu esas alır. Aklı başında olmadığı takdirde kişiyi cezalandırmaz. Kendi rızası dışında aklı başını terk ettiyse,…

28 Ekim 2020

“Ben yalnızca O’na muhabbetimden ve duyduğum şevkten ötürü ibadet ettim.” Râbia el-Adeviyye “Muhabbet bu topluluğun izi (alâmet), yolun göstergesi (unvân) ve [Allah ile kul arasındaki] bağın (nisbet) düğümlenme yeridir.” Abdullah el-Ensârî el-Herevî Yazar: M. Nedim Tan* 1. Müslüman bilincin kökeni ilahi hitabı duymak, hareket noktası ise Hz. Peygamber’e uymaktır. Amacın yüceliği ve kuşatıcılığı, yöneldikçe derinlik…

26 Ekim 2020

11 Başlık rast makamındaki Tahir Karagöz ilahisinden alınmadır: “Sevgi baht olmuş ezelden bize/ Sizde bir türlü, bizde bir türlü/ Alaca düşmüş gördüğümüze/ Sizde bir türlü bizde bir türlü”. Yazar: Mehmet Demirci Sevgi yaratılıştan getirdiğimiz en güçlü duygulardan biridir. Kubbealtı Lugati’nde şöyle tarif edilir: “Sevgi; İnsanı karşılık beklemeden yakın ilgi, dostluk, şefkat, bağlılık göstermeye yönelten ve…