Yazı Arşivi

Prof. Dr. Şerif Mardin 1927 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nde başladığı orta öğrenimini ABD’de tamamladı. Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümü mezuniyetinden sonra Johns Hopkins, Columbia, California, Oxford ve Boğaziçi gibi seçkin üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Hâlen Sabancı Üniversitesi’nde akademik çalışmalarını sürdüren ve tüm meşguliyetlerine rağmen söyleşi teklifimizi reddetmeyen Mardin ile Batı’ya ‘‘çarpık’’ bakışımız üzerine…

Oksidentalizm kavramıyla ilgili olarak bugüne kadar ortaya konan çalışmalar incelendiğinde, bu kavramın “Doğu’nun kendi çıkarları doğrultusunda yaptığı Batı incelemesi”, “Batı düşmanlığı” yahut “Batılılar gibi olmak için neler yapılması gerektiği sorusuna cevap aramak” şeklinde özetlenebilecek üç ayrı anlam kategorisi ürettiği söylenebilir. Ancak uluslararası literatürde yakın zamanlarda dolaşıma giren bu kavram, zihinsel karşılıkları bakımından henüz “Oryantalizim” kadar…

Sinema her zaman sadece bireyler değil, uluslar için de “öteki” olanın resmedilmesine olanak sağlayan bir sanat formu olarak, ulusların “öteki” üzerinden kendi milli kimliklerini tanımlama ve milliyetçi söylemlerini aktarmasında önemli bir araç olmuştur. İçinde var edildiği kültürün dışındaki kültürleri temsil ediş tercihiyle, izleyicisinin “biz” ve “onlar” algısını şekillendirmekte önemli rol oynayan sinema, bu algıyı şekillendirmekle…

1939 doğumlu olan Avishai Margalit, Kudüs İbrani Üniversitesi’nde Emeritus Profesör unvanıyla akademik çalışmalarını sürdürmekte, ayrıca Princeton’daki Institute for Advanced Study’de felsefe profesörlüğü görevine devam etmektedir. Prof. Margalit, 2001 Spinoza Lens Ödülü ve 2007 Emet ödülü sahibidir. Ian Buruma ile birlikte kaleme aldıkları Occidentalism: The West in the Eyes of Its Enemies (Garbiyatçılık: Düşmanlarının Gözünde Batı)…

“Hristiyanlar Arap romansları ve şiirlerini okumayı seviyorlar; onları çürütmek için değil düzgün ve fasih bir Arapça’ya sahip olmak için Arap ilahiyatçılarını ve filozoflarını öğreniyorlar. Kitab-ı Mukaddes’in Latince yorumlarını okuyan ya da İncil’i, resulleri, havarileri inceleyen halk nerede? Heyhat! Bütün yetenekli Hristiyan gençler büyük bir coşkuyla Arap kitaplarını okuyup, talim ediyorlar; Hristiyan edebiyatını dikkate değer bulmayarak…

Edward Said’in 1978 yılında yayımlanan “Oryantalizm” isimli kitabı “antikolonist”, “postkolonist” ve “altsınıflar” çalışmaları için bir başlangıç noktası niteliği taşımaktaydı ve bugün gerek Batılı, gerekse Batılı olmayan araştırmacıların kendilerine has ya da başkalarına ait Avrupa-Avrupa dışı, Doğu-Batı, geleneksel-modern, Şark-Garp yahut Avrupa-Asya algılarına gerekli teorik materyali sağlamaktaydı. Lakin Said, (İslam Bilimleri, Hindoloji, Sinoloji ve Afrikanistik gibi) birçok…

Yüzyıllar öncesinde, Batı Avrupa’nın ‘‘medeniyet’’ten uzak yaşadığı, Mısırlılar’ın Hititler ile tarihin ilk antlaşmasına imza koyduğu, Yunanlılar’ın bir yandan Fenikelilerle ticaret yaparken diğer yandan Perslerle mücadele ettiği, Büyük İskender’in fetihlerine devam ettiği, yeryüzünde bir medeniyetin yıkılıp diğerinin kurulduğu ve son dinin üç kıtaya yayıldığı yıllarda, henüz dönmeye bile başlamamış olan ve hatta yuvarlaklığının üzerine şerh düşülmüş…

1935 yılında, Kahire’de dünyaya gelen Prof. Dr. Hasan Hanefi, Kahire Üniversitesi felsefe bölümünden mezun olduktan sonra doktorasını (Paris) Sorbonne Üniversitesi’nde yapar. 1981 yılında döndüğü Kahire Üniversitesi’nde, 1988-1994 yılları arasında felsefe bölüm başkanı olarak görev yapan Hanefi hâlen aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak akademik çalışmalarını sürdürmektedir. Günümüz İslam dünyasının en önemli düşünürlerinden biri olarak gösterilen Hanefi’nin…

“Özgünlüğün” İslam düşüncesi açısından bir “mesele” olmasının tarihini, 19. yüzyılın ikinci yarısında ivme kazanan oryantalist çalışmalarla başlatabiliriz. Avrupa merkezli tarih yazımının yön verdiği oryantalist literatürün, İslam düşüncesinin neredeyse her açıdan taklit ve tekrardan ibaret olduğunu ispatlamak için seferberlik ilan ettiğini söylemek abartılı bir tespit olmayacaktır. Bu çerçevede fıkhın Yahudi ve Roma hukukuyla, kelamın Hristiyan teolojisiyle,…

Batılı Oryantalistler, Müslümanlar nazarında pek de iyi bir imaja sahip değillerdir. Birçok Müslüman; Hristiyanların, Musevilerin veya kendini herhangi bir dine mensup hissetmeyenlerin hangi motivasyonlarla İslam konusu ile meşgul olduklarını sorgulamaktadır. Onlara göre bu kişilerin niyetleri, İslam ile ilgili polemik üretmek; yani sözde bilimsel metotlarla Hz. Muhammed’in peygamberliği veya Kur’an’ın ilahi vahiy oluşu gibi İslam’ın esasını…