Sayı 64


20 Temmuz 2020

Yazar: Muhammed Bedirhan Şeyh-i Ekber İbnü’l-Arabî, Fusûsu’l-Hikem isimli eserinin “Îsevî Kelime’deki Nebevî Hikmet”e dair bölümünde kıyamet günü Hz. Îsâ’ya annesi Meryem ile kendisinin ilahlaştırılması sorulduğunda, Cenâb-ı Hakk’a kendisinin böyle bir iddiasının olmadığını ve tebliğe memur kılındığı şey dışında böyle bir iddiayı dile getirmediğini beyan ettikten sonra “Benim dilimden konuşan ancak Sensin ve Sen benim lisanımsın…”…

22 Temmuz 2020

Yazar: Robert Bernasconi Birlikte varoluş bu günlerde hem insanlık durumunun bir niteliği hem de sürekli geliştirmemiz gereken bir ideal olarak sunuluyor: Daha iyi birlikte var olmayı öğrenmeliyiz. Birlikte varoluş bir gerçek ama giderek bir zaruret olarak da anlaşılıyor. Zira birlikte var olmanın ne demek olduğuna dair anlayışımız değişmeye başladı. Bir kişinin yaptıklarının herkes için hangi…

22 Temmuz 2020

Yazar: Muhammad U. Faruque I Yeni tip koronavirüs dünya genelinde 100 binden fazla can aldı ve hayatın akışını durma noktasına getirdi. Ama aynı zamanda bilim insanlarına gezegenin normalden daha az sallandığını gözlemleme fırsatı sundu.2 Çağdaş hiperaktif endüstriyel hayatın ve fabrikaların, araçların, trenlerin vs. yarattığı titreşimlerin kargaşası inanılmaz miktarda arka plan gürültüsü ortaya çıkarıyor. Bu durum…

24 Temmuz 2020

Yazar: Roberto Esposito Küresel salgının başlangıcından beri hep bağışıklık durumunun nasıl olacağı hakkında konuşuyoruz: kişisel veya sürü, doğal veya suni olarak uyarılmış, geçici veya kalıcı? Bir yandan virüse karşı toplumun bağışıklık seviyesini ölçmek için kitle testleri bekliyoruz, diğer yandan sırayla bağışıklama için hastalığı atlatanların plazmasının nakledilmesi yoluyla diğer hastaların iyileştiğini ve bağışıklıklarının sürdüğünü görmeyi umuyoruz….

24 Temmuz 2020

Yazar: Asım Cüneyd Köksal Bir dominiken rahibi, Antonio de Montesinos, 1511’de Hispanyola adasındaki (günümüzde Haiti ile Dominik’in bulunduğu ada) bir kilisede verdiği vaazda, İspanyolların Yeni Dünya’da işledikleri vahşete dikkat çekerek sömürgecilere şunları söylemiştir: “Bu kürsüye, yerlilere karşı işlediğiniz suçları size anlatmak için çıktım. Ben, bu adadaki çölde haykıran Îsâ’nın sesiyim; öyleyse bu sesi duymak için,…

26 Temmuz 2020

Yazar: Ignaas Devisch Sosyal Varlık Olarak Varlık Fransız filozof Jean-Luc Nancy, eserlerinin bazı yerlerinde ontolojik açıdan hâlimizin temel bir sosyallik olduğunu söyler. Her varlık daima ve zaten sosyal bir varlıktır ya da Nancy’nin deyişiyle tekil-çoğul-olmadır. Eğer varlık her zaman sosyal varlıksa varlık sorusu birlikte olma sorusundan önce gelmez, aksine sadece sosyal olanın sorusu olarak mümkündür….

28 Temmuz 2020

Yazar: Erhan Akdoğan Robot, Çekçedeki zorla çalıştırılan anlamında robota kelimesinden gelmektedir. Terimi ilk defa Karel Čapek (1890 –1938) ortaya atmıştır ve ilk defa Čapek’in R.U.R. (Rossum’s Universal Robots, 1920), isimli tiyatro oyununda kullanılmıştır.11 T. Ort, «Art and Life in Modernist Prague: Karel Capek and His Generation,» Palgrave Macmillan, s. 1911-1938. Gündelik hayatımızda yer etmiş bu…

30 Temmuz 2020

Yazar: Atila Ataman İnsan gerçeklikten ve doğruluktan (ontik Hakk’tan ve deontik hakk’tan) eksilttiği ölçüde kendisinden eksilir ve gerçeksizliğinin sancısı ona kendisizliğinin acısı olarak geri döner. Nitekim Ve’l-Asr suresinin (Kur’an, 103:1-3) öğrettiği de bundan başka hiçbir şey değildir ve insana dair isabetsiz olmayacak her derinlik psikolojisi (tabir Freud’a aittir) daima bu mihver etrafında, hakikat tasavvurunun ve…

24 Ağustos 2020

Yazar: M.Hakan Alvan Coğrafyamızda bin yıldır varlığını devam ettiren milletimizin dindarlık anlayışı; “mükellefiyet” ve “muhabbet” kavramlarıyla özetlenebilir. Mükellefiyetleri öğrendiğimiz merci, Allah Resulü’nün (s.a.v.) ilmine vâris olan âlimler, muhabbeti öğrendiğimiz merci ise Allah Resulü’nün (sav) aşkına vâris olan âşıklar ve ariflerdir. Medeniyetimizde âlim ve arif sıfatlarını bir arada bulundurmak kemalin işareti kabul edilir. Tarihimizde bu kemali…

24 Ağustos 2020

Yazar: Selman Bayer Dünya Edebiyatı deyince hemen herkesin aklına aynı şey gelir: İnsanoğlun en görkemli hikâyelerinin seçkin bir derlemesi. İnsanın zaman ve mekân içinde yaşayıp kaydettiği, tahayyül edip anlattığı aşkın, öfkenin, hasretin, itibarın, çöküşün, ayrılışın, ölümün; hülasa insana dair bütün hikâyelerin yer aldığı müstesna bir külliyat. Hiçbir zaman, hiçbir yerde bütün ciltleriyle bir arada bulunamayan…