Sayı 83


01 Nisan 2025

Ali Hasan Hamut* Yirmibirnci yüzyılda medya ve iletişim çalışmalarında, dijitalleşmenin hızla hayatımıza girmesiyle beraber yeni araçlar üzerine yoğunlaşılmış, teorik ve metodolojik değişiklikler yaşanmıştır. Bu değişiklikler yaşanmasına karşın mevcut iletişim ve medya çalışmalarındaki baskın yaklaşımlar yerini korumaya devam etmiştir. Teknolojinin toplumsal ve ideolojik etkileri üzerine yoğunlaşılmış fakat yeni araçların biçimsel ve ontolojik boyutları göz ardı edilmiştir….

01 Nisan 2025

Emre Şan 1.Aklın Kamusal Kullanımının Yazı ile İlişkisi Teknoloji tarihçisi Bertrand Gille’in ifade ettiği gibi tüm tarihsel devirler teknik sistemlerle ilgilidir.[1] Söz konusu teknik sistemlerin başında yazı gelir. Yazının icadı ile birlikte insanlar düşüncelerini somut bir biçime dönüştürme, bunları kayıt altına alma ve gelecek nesillere aktarma imkânı bulmuştur. Bu sayede bilgi birikimi artmış, bilimsel ve…

01 Nisan 2025

    “Bilgi kudrettir, bilgi merhamettir.” İbnü’l-Arabi   Modern dünya her yönüyle tam bir üretim çağıdır: Üretmek ve var etmek arzusu kadar modern insanı harekete geçirebilecek başka bir saik akla gelmez, üretmenin yüceltildiği kadar başka hiçbir şey modern dünyara geçer akçe olarak kabul edilmez.   Yaşadığımız dünya her ne kadar ürünlerini tüketen görece “pasif” kitleler cihetinden…

01 Nisan 2025

Hany İbrahim ve Muhammed Rustom “Bu söyleşi, İngilizce konuşan kitlelere İbn Arabi ve ekolünün önemli bir çağdaş yorumcusu olan Abdülbâkî Miftâh’ın hayatını ve çalışmalarını tanıtmayı amaçlamaktadır. Bugüne kadar, İbn Arabî’nin hayatı hakkında yazılarındaki belirli temalar ve kavramlar üzerine derinlemesine çalışmalar, bazı önemli eserleri üzerine şerhler ve İbn Arabî’nin Kuran ayetlerinin tasavvufi okumalarına dair dört ciltlik…

01 Nisan 2025

Feyza Ketenci Hz. Mûsâ ve Hızır kıssası denildiğinde üzerinde durulan mesele ve bu meselenin nasıl ele alınacağına dair çerçeveyi genellikle aralarındaki velilik-nebilik ilişkisi belirlemiştir. Nitekim dinî düşünce tarihinde konunun ele alınışı da hep bu yönde olmuş, Hz. Mûsâ’nın temsil ettiği bilgi peygamberlik bilgisi, Hızır’ınki ise velinin bilgisi şeklinde görülerek bu iki bilgi arasındaki irtibata dikkat…

01 Nisan 2025

Eşref Altaş* Sufi gelenek ile felsefe arasındaki ilişki, birçok polemiğe konu olmuştur. Bu tartışmalardan biri de Konevî ile Tûsî arasındaki yazışmalarda görülür. Polemiğin özü, felsefenin hakikate ulaştırmada yeterli bir yöntem olup olmadığıdır. Bilindiği gibi, Gazzâlî, eserlerinde bazı tikel örnekler üzerinden felsefenin tutarsız ve temelsiz olduğunu savunmuştu. Konevî ise felsefeye yönelik eleştirisini farklı bir zemine oturtarak…

01 Nisan 2025

Ömer Türker Tasavvuf tarihi, İbnü’l-Arabî’yle birlikte yeni bir döneme girer. İbnü’l-Arabî hem Yeni Eflatuncu kozmolojiyi hem de İbn Sînâcı varlık-mahiyet ve zorunlu-mümkün ayrımını tevarüs ederek sufilerin önceki tecrübe ve yorumlarını esas alıp yeniden yorumlamış ve kendisine özgü bir nazariyeye dönüştürmüştür. Bu nazariyenin iki temel işlevi olduğu söylenebilir. Birincisi, sufilerin tecrübelerini yorumlamasıdır. İkincisi ise sufilerin tecrübelerini…

01 Nisan 2025

Söyleşi: Kadir Filiz Ekrem Demirli İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf anabilim dalında profesörlüğüne devam etmektedir. Tasavvuf ve İslam metafiziği alanında çok sayıda makale ve kitap kaleme almıştır. Yaptığı çok sayıda çevirilerden bazıları olarak Sadreddin Konevî’nin eserlerini tamamı ve İbnü’l-Arabî’nin Füsûs ve Fütûhât (18 Cilt) gibi temel eserleri sayılabilir. Sadreddin Konevî’nin 750. ölüm yıldönümü vesilesiyle yaptığımız…

01 Nisan 2025

Muhammet Esat Tiryaki[*] Giriş Günümüzde kent, farklı geçmişlere sahip kişilerin karşılaşmaları için merkez olmaya devam etmektedir. Çeşitlilik ve çok kültürlülükle ilişkilendirilen karşılaşmalar kent mekânında yoğunlaşır. Kent mekânı, Henri Lefebvre’nin öne sürdüğü gibi ‘karşılaşmalar alanı’ olarak öne çıkar.1 Ancak, karşılaşmalar alanı olarak kentte, her zaman olumlu çağrışımlar uyandıran ilişkiler söz konusu olmaz, bilakis karşılaşmalar kaygı, anlaşmazlık…

01 Nisan 2025

Jacob Rogozinski* Ben bu metni yazmaya başladığımda beş göçmen Fransa’nın kuzeyindeki Pas-de-Calais’ye geçmeye çalışırken boğuldu.[1] Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken Akdeniz’de ya da başka bir yerde ölüp giden on binlercesine beş kişi daha eklendi. Yine aynı gün Britanya Parlamentosu sığınma talep eden göçmenleri Ruanda’ya göndermeye izin veren kanunu onayladı. İki hafta önce de Avrupa Parlamentosu “Göç ve…