Yumuşak Güç Olarak Hint Sineması

C.S.H.N. Murthy

  • Sabah Ülkesi - Cover
  • Hollwood, Bollywood’un İzinden mi Gidiyor?

    Yolculuğuna, ülke henüz sömürgeci devlet egemenliği altındayken, 1912 yılında başlayan ve son yüzyılda dünya çapında en parlak dönemini yaşayan Hint sineması, kendinden beklenen patlamayı yaparak, kitleler üzerinde “yumuşak güç” olarak önemli bir etki aracı hâline gelmiş ve Hollywood’la rekabet edecek duruma gelerek Hollywood yapımcılarını, hem Hollywood hem de Bollywood sinemasının izlerini taşıyan filmler yapma arayışına sokmuştur. Adelaide Üniversitesi’nden Sukhmani Khorna, İngiliz yönetmen Danny Boyle tarafından çekilen Slumdog Millionaire filmi ile 1970’lerin Bollywood filmleri arasındaki sayısız benzerliğe dikkat çekerek, Hollywood’un Bollywood yapımlarının önemini yavaş yavaş fark ettiğini ve yakında Bollywood film tekniği ve konusu içeren filmler üreteceğini belirtmektedir. Bu da özetle Hint sinemasının bugün geldiği durumu göstermektedir.

    Hint toplumu hakkında birinci elden bilgileri olmayan Batılı kaynaklar, Hint sinemasını sadece Bollywood’dan ibaret olarak görmek yanlışına sıkça düşerler. Bollywood sineması hakkındaki fikirleri, Satyajit Ray ve onun kopyası olan film yapımcılarının filmlerini “gerçek sinema” ve Bollywood sinemasını basmakalıp romantik/intikam konulu, sabit 6 şarkı içeren ve sonunda melodrama ile sonuçlanan birkaç numaradan oluşan “masala” türü olarak algılayacak kadar içler acısıdır. Batı dünyasının büyük bir kısmı aşağı yukarı bu düşünceye sahiptir, hatta kitaplar, makaleler ve Bollywood sineması yayını yapan dergiler bile Bollywood sinemasını sıradan, sıkıcı, özensiz kurgulanmış ve birbirine mantıksızca bağlanmış olaylar bütünü olarak tasvir eder.

    Bu eleştiri doğru olmamakla beraber, Bollywood sinemasını Batı sineması anlatım tarzı perspektifi ile incelemek ve tüm dünya sinemasının Batı film anlatımı metotlarına uymasını beklemek mantıksız ve saçmadır. Ayrıca Bollywood sineması, Hint sineması demek olmadığı gibi, Bollywood’un Hint sinemasını temsil ettiğini iddia etmek de mümkün değildir. Bollywood sineması, Hindistan nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturan, Hintçe konuşan halk tarafından izlenen Hint sinemasıdır. Hindistan’da birçok değişik yerel sinema endüstrisi bulunmaktadır ve bunlar arasında en dikkat çekeni, Bollywood ile dünya çapında yapım ve dağıtım kollarında rekabet edebilecek seviyede olan Telugu film endüstrisidir. Bollywood sinemasını geniş hatlarıyla tanımak ve tüm Hint sinemasını temsil etmedeki yetersizliğini anlamak için Hint sinemasının son yüzyıldaki gelişimine göz atmak yeterlidir.

    Hint Sinemasının Tarihi

    Hint sinemasının mütevazi kökleri, o zamanlar Asya’da film üretiminde önemli rolü olan Japonya da dâhil, diğer tüm ülkelerden fazla sayıda kaliteli film ürettiği ve 20 yılı aşkın süre devam eden sessiz sinema dönemine dayanır. “Hint sinemasının babası” ünvanını kazanmış Dada Saheb Phalke tarafından yazılıp yönetilen ilk sessiz Hint filmi Raja Harischandra’dır (1913). Kendisi, hem sesli, hem de sessiz film döneminde 50’den fazla film yazıp yönetmiştir. Yeniden yapım film konusunda Hindistan’da öncü bir kişilik olan Phalke, kendi sessiz filmlerinden bazılarını da sesli film döneminde tekrar çekmiştir. Phalke ayrıca, Hint film yapımı tekniklerinin belirgin özelliklerini vurgulayan, kendi film yapım tekniklerini anlattığı bir kitap yazmıştır.

    Hint sinemasındaki sesli film dönemi 1936’da, Adreshir Irani’nin yapıp yönettiği Alam Ara (Dünyanın Süsü) isimli filmle başlamıştır. Bu zamandan sonra Hint sineması hem çekim tekniği hem de kurgu ve tür açısından dünya sinemasına paralel olarak gelişim göstermiştir. Adhreshir Irani’nin yardımcı yönetmeni H.M. Reddy tarafından yapılıp yönetilen Telugu sesli filmi Bhakta Prahlada (1932) da, Alam Ara ile aynı setlerde hayat bulmuştur. Bundan dolayı, Hindistan’daki tartışmasız ikinci büyük film endüstrisi olan Telugu film endüstrisi, Hint film endüstrisinin ikiz kardeşidir. Telugu film endüstrisi, hikâye anlatımı, gelenek, kültür ve dinî olguları kapsayan kendi kural ve geleneklerini oluşturarark Hint sinemasının kendine has yapısına sayısız yoldan katkı sağlamıştır.

    Çokkültürlü oluşu, türü ve hikâye anlatımının çeşitliliği dolayısıyla Hint sineması dünya çapında 103 ülkede aranan bir eğlence aracı olmuştur. Hint, Telugu ve Tamil filmleri Asya, Pasifik ve Akdeniz ülkelerine kadar ulaşmıştır. Bu yüzden Hint sineması, Hollywood’dan sonra dünyada en çok dağıtımı yapılan sinemadır.

    Bollywood Sineması Nedir?

    “Bollywood” aslında bir takma isimdir. Tüm film prodüksiyonlarının yapıldığı yer olan Hollywood’dan farklı olarak Bollywood, Mumbai merkezli olup, film çekimlerinin sadece Bombay’da yapılmadığı bir film endüstrisidir. Bollywood terimi, Calcutta’da seçkin film stüdyolarının bulunduğu “Tollygunge” caddesi ile Hollywood kelimesinin bileşiminden oluşan “Tollywood” kelimesine dayanır. Sessiz film zamanından sesli film döneminin başlarına kadar film yapımcısı olarak çalışan Wilford E. Deming, Hollywood kelimesinden esinlenerek “Tollywood” terimini uydurmuştur. Bu yüzden Tollywood, Bengali film endüstrisini betimler. Bunu müteakip Bombay kökenli film endüstrisini tanımlamak için de Mumbai’deki film yapımcıları bu terimi “Bollywood” olarak kendilerine uyarlamışlardır. Telugu film endüstrisi de bugün “Tollywood” olarak adlandırılmaktadır. Hindistan’da film yapımı birden çok dilbilimsel bölgeye ayrılmıştır ve bunların arasında Hint film endüstrisi dışında en çok öne çıkanlar Telugu ve Tamil gibi sair film endüstrileridir. İster Bollywood, ister Tollywood filmi olsun, Hint filmleri olay örgüsüne bağlı olarak Hindistan’daki herhangi bir egzotik yerde çekilebilir. Buna rağmen, “Bollywoodlaşmış akademi” olarak tanımlamakta bir beis görmediğim birtakım yazarlar, dahiyane bir şekilde “Bollywood” terimini, tüm Hint sinemasını tanımlayan bir lakapmışçasına kullandılar ve yapım, dağıtım ve hasılat ile ilgili çeşitli pazarlama kanallarından aldıkları verileri postmodern eleştirel teori ve postkolonyalist teorilerle birleştirerek Bollywood’u Hindistan’ın “tüm kültürel endüstrisine” ait olan tek sinema endüstrisi ve “potansiyel yumuşak güç” olarak gördüler. Bazı yazarlar Bollywood’un Hindistan’ı temsil ettiğini iddia ederken, Nye, Bollywood’un uluslararası arenadaki güç dengelerini tamamlayıcı bir yumuşak güç olduğunu belirtmiştir.

    Bollywood lakabının birçok yüzüne karşın, ben Hint sinemasının büyük ölçüde ülkenin modernist görünüşüne bağlı ve post-eleştirel ve postkolonyalist görüşten arınmış olduğunu iddia etmekteyim. Birçok kişi Hint sinemasının ne kadar Hintli olduğunu tartışsa da, gerçekte Hint sineması, 15. yüzyılda Babür imparatorluğundan başlayan ve 20. yüzyıldaki İngiliz hükümdarlığı döneminde bile yıkılamayan dinî ve kültürel öğelerine ve geleneklerine bağlıdır.

    Gokulsing ve Dssanayake de, Hint sinemasının manevi ve dramatik geleneklerine bağlı kalmaya çalıştılar. Ve belki de bu makale Hint sinemasını modern perspektiften incelemek amacı gütmektedir. Batılı yazarlar ve “Bollywoodlaşmış” akademi, Hint sinemasının modern eğilimlerine dikkat çekseler de, ilginç bir şekilde bu eğilimleri incelemek suretiyle Hint sinemasının kendine özgülüğünü perçinlemek yerine, postkolonyal etkileşim teorilerini doğrulamak için Hint sinemasının diğer yüzü olan pazarlama vasıflarına yöneldiler.

    Hint Sinemasının Özgünlüğü Nedir?

    Hint ve Telugu sinemasının hikaye anlatım tarzı, Batılı yazarların “masala” algısına rağmen, kendine has bir üslup ortaya koyar. Film çekim teknikleri Avrupa ve Batı film çekimi geleneklerinden farklıdır. Urvi Mukhopahyay son çalışması “The Medieval”da, bu konuyu tüm detaylarıyla incelemiştir.

    Hint temaşa sanatı çok değişik ve etkileyicidir. Bazı bölgesel farklılıklar olması kaydıyla, filmlerde kullanılan renk, kostüm, set dizaynı ve ışıklandırmalar yıllardır süregelen Hint geleneklerine dayanır. Raylardan geçen bir tren, kıyı boyunca seyreden bir gemi, at arabası veya kağnı üzerinde yapılan bir yolculuk, bulutlu gökyüzü, denizi izleme, sabah ve akşam alacaya bürünen gökyüzü, uçan kuş sürüsü, rüzgarda savrulan çimen, çiçek, bal arısı… Hepsinin filmin ana teması içinde belirli bir duygusal derinliği vardır ve felsefe, maneviyatçılık ve romatizm gibi farklı düşünce akımlarıyla yoğrulmuştur. Bu sembollerden doğan farklılık şaşırtıcı ve kalbe huzur veren cinstendir.

    Hint filmleri son derece duygusal olay dizileri etrafında döner. Hangi temada olursa olsun, Hint filmleri bir noktada Hint destanlarında var olan standart öğeler olan –Ramayana, Mahabharata ve Bhagavatam’ı içerir. Binlerce Hint sinema filmi, konusunu bu kaynaklardan alır ve Batı filmlerinde yaygın olarak kullanılan korku, gerilim, suç ve pornografik temaları da kendi içinde harmanlar. Farklılıklar ise daha çok hikâye anlatımı ve olay örgüsünün Hint ahlaki kodları süzgeçinden geçip yorumlanmasıyla ortaya çıkar. Bunun dışında, konusunu gerçek hayatta olmuş olaylara dayandıran belgesel drama tarzı filmler de bolca bulunur. İlk filmlerde tam bir konu döngüsü bulunmasına rağmen sonraki filmler tipik belgesel drama doğrusallığı içerir. Film olay örgüsünde artık mitolojik öğelerden çok, suç-gerilim gibi sosyal öğelere ağırlık verilmeye başlansa da, Telugu film endüstrisi, filmlerinde hâlâ mitolojik öğelere yer vermeye devam etmektedir. Tür çeşitliliği ve deneyim bakımından Telugu film endüstrisi Bollywood’un önündedir. Bununla beraber, insan ilişkilerinden beslenen ve cinsellik ve sosyallaşme içeren “gerçek sinema” veya “modern sinema”, Telugu veya Hint sinemasının ticari başarısını yakalayamamış olan Malayalam veya Bengali filmlerinde daha sık görülmektedir.

    Film şarkıları da Hint sinemasının başka bir boyutunu oluşturur. Hint filmlerindeki şarkılar; güfteleri, besteleri, tarzları ve melodileri bakımından kendilerine has bir yapıya sahiptir. Birçok Batılı’nın düşündüğünün aksine hikâye ile bütündürler ve olay akışını bozmazlar. Batı sinema estetiğinden farklı olan şarkı ile anlatım tarzı, sadece sinemanın estetik sunumu kaygısıyla yapılan bir katkı değil, aynı zamanda Hint hikâye anlatım sanatının çok yönlülüğünde de rol oynar. Nelmes, Hint şarkılarını genişletilmiş anlatım tarzı olarak tanımlamıştır. Gopal ve Murthy, Globalized Bollywood: Travels of Hindi Song and Dance adlı kitaplarında, Hint film şarkılarının ve danslarının dünya çapında ne kadar popüler ve yaygın bir şekilde tartışıldığını anlatmışlardır. Hint film şarkıları, seyirciye değişik yollardan, olağandışı lezzetleri olan farklı meyveler gibi, farklı edebi anlam ve film temasına uygun melodilerle bezeli duygusal memnuniyet (Rasa-aswadana) yaşama imkânı sunar. Bu, seyirciyi filmin içine çeken ve sıradan bir sinema izleyicisinin filmle bütünleşmesini sağlayan rahatlatıcı bir süreçtir.

    Hollywood ile Bollywood Sinemasının İlişkisi

    Bugün, birçok otorite, Bollywood sinemasının uluslararası kesişimi olan “melez” bir türün gelişiminden bahsediyor. Yurt dışında yaşayan ve ülkesine ve kültürüne özlem duyan karakterleri barındıran ve egzotik bölgelerde çekilen sahnelerle bezeli, çoğunlukla sürgün temalı filmler box-office’te büyük hasılat yapıyor. Hint, Telugu ve Tamil film endüstrileri bu trendi son zamanlarda yakalamış ve denizaşırı ülkelerde yüksek hasılat elde etmiştir. Bu durumun ivme kazanarak devam etmesiyle birlikte Hollywood, Hint film endüstrisini, yeni içerik ve film konularını ve Hint film çekim tekniklerini kendi yapıtlarıyla birleştirme konusunu düşünmeye başlamıştır. Hollywood tarafından hem Telugu, hem de Hint filmlerinin yapımları uzun zaman önce başlamıştır.

    2011 yılında Walt Disney ve Telugu film yönetmeni K. Raghavendra, Rao Anaganaga O Dheerudu (Bir Zamanlar Bir Savaşçı) adlı filmi çektiler. Siddharth ve Sruthi Hasan’ın başrollerde oynadığı film 270 milyon Hint Rupisi hasılat yaptı. FPrakash Kovelamudi’nin yönettiği filmin dünyada dağıtımını ise Walt Disney World üstlendi. Bu, bir Hollywood şirketinin bir güney Hindistan film şirketiyle beraber Telugu dilinde film yapımı için yaptığı ilk girişim oldu. Fox Star stüdyosu tarafından dağıtımı yapılan Shah Rukh Khan’ın My Name is Khan (2010) isimli filmi de hasılat rekorları kırdı. Fox Star stüdyolarının yapımını üstlendiği Dum Maro Dum (2010) ve yayımlanacak olan Force filmleri de hem ABD hem de dünya çapında dağıtımı yapılan diğer yapımlar oldu. Daha önce, Walt Disney India Roadside Romeo (2008), Do Duni Char (2010) gibi filmleri de kapsayan dört Bollywood filminin yapımını üstlenmişti. Şimdi ise stüdyolar bölgesel dilde filmler yayımlama konusunda ciddi adımlar atmaktalar.

    Hollywood stüdyoları bölgesel filmlerin Hint filmlerine oranla daha fazla potansiyel taşıdığından haberdar idiler. Bölgesel filmler, kablolu yayın ve uydu gelirlerinden daha fazla gelir getiriyordu. Eğlence ve medya şirketi PwC India’nın yönetici müdürü Timmy Kandhari, “Bölgesel filmler, Hint filmlerine kıyasla daha uzun süre vizyonda kalıyor ve film başına daha fazla getirileri oluyor.” demiştir. Viacom18’den Malhotra da buna ek olarak, “Yerel dilde çekilen filmler seyircinin duygularına daha iyi hitap eden konularda yapıldığında daha da etkili oluyor.” diye eklemiştir.

    Dünyanın en büyük film endüstrisi olan ve Hollywood ile başabaş rekabet eden Hint sineması, Batı film dünyasına birçok yapım ile akın etmiştir. Hint film endüstrisinin estetik görünümü o kadar rahatlatıcıdır ki, insanların günün birinde Batı hayatının getirdiği zorlukların üstesinden gelmelerine ve streslerini atmalarına yardımcı olacaktır. Ve muhtemelen, ister Hint, ister Telugu veya Tamil filmi olsun, Nye’nin “yumuşak gücü” dünyaya barış, sükunet ve mutluluk getirecektir.